Portre: Lâle Müldür
“Bazı Lâle Müldür dizeleri insanı kahkahalarla güldürür. Bazı Lâle Müldür dizeleri insanı ömrü boyunca süründürür.”
Lâle Müldür insanı baştan çıkarır. Lâle Müldür insanı çileden çıkarır. Lâle Müldür insana akıl sağlığının iyi bir şey olduğunu düşündürür. Lâle Müldür insana akıl sağlığının saçma sapan bir şey olduğunu düşündürür. Lâle Müldür insana kendisinin hiçbir zaman tuhaf taksicilerle, lise müdürleriyle, Konyalı Aynştayn’la, sosyete ressamlarıyla, astral ekiple onun gibi dostluk edemeyeceğini düşündürür. Lâle Müldür insana bu karakterlerle dostluk etmenin iyi bir şey olup olmadığını düşündürür. Lâle Müldür, insana Türkiye’de bir şairin barok inci ve Kuzey muhabbetini ne kadar sürdürebileceğini düşündürür. Lâle Müldür insana bunları nasıl kendine mal ettiğini ve bunun ne büyük bir mucize olduğunu düşündürür. Bazı Lâle Müldür dizeleri insanı kahkahalarla güldürür. Bazı Lâle Müldür dizeleri insanı ömrü boyunca süründürür. Lâle Müldür onu, on beşi geçmeyen LP koleksiyonuyla insanı umutsuzluğa düşürür. Aynı Lâle Müldür, yıllardır bir klasik piyanistin en yakın arkadaşı olması ve Ajda Pekkan’ı tek cümlede özetlemesiyle (“…düşünün, Ajda Pekkan beni yabancı sanmıştı…”) insanı hayretlere düşürür. İnsan, Lâle Müldür’ün evden çıkıp akşam eve dönemeyeceğini düşünür. Aynı insan, Lâle Müldür’ünkü gibi bir koruyucu kılıfı olsa aya bile gidebileceğini, onun bir mucizevi mandarin olduğunu düşünür. Lâle Müldür insana hiper’liğin ne korkunç bir şey olduğunu düşündürür. Aynı Lâle Müldür, insana bazen onun şu şehirdeki tek canlı insan olduğunu düşündürür. Lâle Müldür, fantastik saç biçimleri ve renkleriyle insanı şaşkınlıktan şaşkınlığa düşürür. Ama aynı Lâle Müldür iki binli yıllarda İstanbul’un en retro kuaförüne ‘B.B.’ başı yaptırarak aklını saçıyla bozmuş bir sürü moda kurbanına tek hamlede fark atmıştır. Lâle Müldür, aylarca sinemaya gitmeyebilir. Lâle Müldür, baştan sona haykıra haykıra gülmeyi gerektiren The Big Lebowski filminde baştan sona haykıra haykıra gülerek bu satırların yazarına birlikte sinemadan atılma tehlikesinin hazzını yaşatmıştır. Lâle Müldür insanı sık sık uzaydan gelen haberler ve uçan dairelerle yorar. Ama Lâle Müldür, onun bir gün uzaylılardan gerçekten haber alabileceğini düşündürür.
Lâle Müldür, insana hayatında Lâle Müldür diye birinin olmamış olması fikrinin ne kadar katlanılmaz olduğunu düşündürür.
Önceki Yazı
Kuzey Defterleri’nde ψυχή
“Lale Müldür bir ruh antrenörüdür desek yazdığı şiire yaklaşmada bir melek kadar çevik davranmış oluruz. Başlıkta Yunan harfleriyle yazdığım psişe, Müldür şiirinde kimi zaman Arapçadaki ‘ruh’, kimi zaman Türkçedeki ‘tin’ gibi işlenir. Melekler, ayetler, büyüler, hepsi olağandır. Toparlayıp söylersek, Lale Müldür seksen kuşağının ruhu somutlayan tek şairidir. Beden seyrektir onda.”
Sonraki Yazı
“Baştan çıkartmayı seven bir şiir”
“Lale Müldür’ün şiiri baştan çıkarmayı seviyor ama bunun peşinden terk etmeyi de, yeni bir dönemece girmeyi de. Şarkı gibi okunan şiirler bazen, bildik ama hep yeniden keşfedilmek istenen şarkılar, ve kendi sürecinde dönüşen, şarkı içinde şarkılar.”