İTALİK ÖNERİLER – 7:
Matbaa mürekkebi, kitap kokusu...
Kitaplar Dünyaya Nasıl Gelir? / Görsel Baskı Öncesi Hazırlık ve Üretim Sözlüğü / Görsel Grafik Tasarım Sözlüğü / Elin Üstünde Gezsin: İlhan Berk'ten Memet Fuat'a Mektuplar / Okumadığınız İçin Teşekkürler / Biyografi ve Anı Yazarlığı / Bir Eser Nasıl Reddedilir? / Matbaacılık Oyuncağı / Tarihin Akışını Değiştiren Ortaçağ İcadı
Stephen Fry, Gutenberg belgeselinde.
“Matbaa mürekkebi hâlâ aynı mürekkeptir ve onu koklamadan, baskı kalıbını görüp elle tutamadan, onlarla ‘birlikte iş yapmanın’ derinlemesine anlaşılabileceği sanılmamalıdır.”
Ali Cengizkan, “Mürekkep, Klişe ve İş”
Editörlük derslerimde de, kitabın nasıl yapıldığını merak edenlerin sorularını yanıtlarken de editörlerin kitaba dair her şeyi bilmesi gerektiğini söylerim. Editör matbaaya gitmeli, kâğıt seçmeli, cilt bezine dokunmalı, ilk baskıyı yerinde görmeli, kitabın kokusunu içine çekmeli bence. Tasarımcılarla çalışırken rahatça anlaşmak ve onlara yaratıcı bir alan açmak, zaman kazanmak için tasarıma dair çok temel bilgileri de bilmeli diye düşünüyorum.
Bilinmesi gerekenleri çoğaltmak elbette mümkün. (Sonraki yazılarda devam ederim.) Bu yazının sınırları içinde editörlere ve editör adaylarına içerik üretirken yardımcı olabileceğini düşündüğüm birkaç kitap önereceğim.
Wie Kommen Die Bücher Auf Die Erde
Bilgilendirici grafikler, iyi seçilmiş görseller, üzerinde düşünmeye değer alıntılarla kitapların dünyaya nasıl geldiğini anlatan Wie Kommen Die Bücher Auf Die Erde (“Kitaplar Dünyaya Nasıl Gelir?”) yayıncılık dünyasında sevgiyle yapılmış, estetik olarak iyi tasarlanmış ve teknik açıdan başarılı bir kitabın en iyi örneklerinden olarak kabul ediliyor. Ve bir kitabı iyi yapanın ne olduğunu öğrenmek isteyen herkesin okuması gereken kitaplardan biri olduğu da vurgulanıyor.
Rainer Groothuis
Wie Kommen Die Bücher Auf Die Erde
Dumont Verlag, 2007
160 s.
Çıraklıkla başladığı kitapçılık hayatını Almanya’nın önemli yayınevlerinde üretimden sorumlu yönetici olarak sürdüren Rainer Groothuis “İyi yapılmış bir kitabı aldatıcı bir paketten ayıran nedir?” sorusunun peşine düşüyor. “İkna Etmek ve Kâr Sağlamak” bölümünde yayınevindeki karar verme süreci, redaksiyon, üretim ve dağıtım hakkında bilgi verirken, “Kısa Bir Ürün Bilgisi” bölümünde ise kitabın biçimi/formatı, kâğıdı, şirazesi, baskısı, cildi, önsözü ve kapak yazısı hakkında kitapçılıktan getirdiği bilgileri paylaşıyor. Bu bölümde yayımlayacağınız kitabı kimin ne zaman, nerede ve nasıl okuyacağını düşünerek bir kitabın iyi olması için belirlediği on kuralı da Alman yayıncılık dünyasından seçtiği iyi örneklerle ayrıntılı bir biçimde anlatıyor.
“Kitap Tasarımına Yolculuk” bölümünde içerik üretenlerin dikkat etmesi gereken tasarım unsurlarını anlatan Rainer Groothuis, “Geleceğe Hızlı Bir Bakış” bölümünde ise kitapçılara düşen görevlerden bahsediyor. Kitabın sonundaki “Ek Okumalar”da yayıncılıkla ilgili kaynaklara, “Adresler”de ise yayıncılıkla ilgili eğitimlere yer veriyor. Kitabın sonundaki dizin de yine hepimizin işine yarayacak türden.
Frankfurt Kitap Fuarı’na gittiğimizde hep Almanlar çok iyi yayıncı diyoruz ya, bu kitap da nasıl bu kadar iyi olabildiklerinin örneklerinden. Almanya’da hem çok nitelikli bir kitap üretim süreci var hem de bu süreci mesleğe/sektöre gireceklere anlatan çok sayıda yayın. Yayıncılığa yeni başlayacaklara Almanca öğrenmelerini tavsiye ederim.
Keşke Türkçeye çevrilse dediğim kitabın görsel dünyasının zenginliğini anlatmak için seçtiğim birkaç görseli de buraya ekliyorum:

Görsel Baskı Öncesi Hazırlık ve Üretim Sözlüğü
“Bu fontun italiği yok, oblik yapalım mı?” diyen dizgiciye ya da “Bu kadar kalın bir kitabı İncil kâğıdına basmak daha doğru olur” diyen üretim sorumlusuna ne dersiniz? Oblik ne? İncil kâğıdı nasıl bir şey? Bu soruların çok daha fazlasını yanıtlamak zorunda kalacağınız üretim süreçleri için editörlere tavsiyem, Görsel Baskı Öncesi Hazırlık ve Üretim Sözlüğü’nü ellerinin altında bulundurmaları. (Bana kalırsa bir editör her tür sözlüğü yanında tutmalı zaten.)
Sözlükteki maddelerde matbaa öncesi süreçlerdeki yöntemler, ilkeler, malzemeler, araçlar, mesleki yenilikler ve teknikler hakkında bilgi verilirken, kullanılan çapraz referans sistemi terimler arasında ilişki kurmayı sağlıyor. Böylece süreci de takip etmek mümkün olabiliyor.
Bu sözlükle birlikte kitaplığınıza eklemenizi önereceğim diğer sözlük de Görsel Grafik Tasarım Sözlüğü. Hazır elime almışken son maddelerinden birini size sorarak bitireyim: “Z Cilt nedir?”
Gavin Ambrose & Paul Harris
Görsel Baskı Öncesi Hazırlık ve Üretim Sözlüğü
çev. Mehmet Emir Uslu, Candan Cengiz
Literatür Yayınları
2010, 288 s.
Gavin Ambrose & Paul Harris
Görsel Grafik Tasarım Sözlüğü
çev. Bilge Barhana
Literatür Yayınları 2010, 288 s.
Elin Üstünde Gezsin
Yazar ve şairlerin editörlerine, yayıncılarına yazdıkları mektuplar yayıncılık tarihi açısından olduğu kadar, bir metnin yayımlanması aşamasında katkı sunanları tanımak, onların katkılarını anlamak açısından da oldukça önemli. Mektuplar aracılığıyla “Nelere dikkat etmeliyiz, nasıl ifade etmeliyiz, nerede müdahale etmeliyiz?” sorularının yanıtlarını birinci ağızdan okumak, çalışma imkânı bulamadığımız yazar ve şairlerin metinlerini yayımlama süreçlerine ortak olmamızı sağladığı için oldukça öğretici.
Elin Üstünde Gezsin
İlhan Berk'ten Memet Fuat'a Mektuplar
haz. Sevengül Sönmez
YKY
2021
184 s.
Yazar, şair, çevirmen, yayıncı mektuplarından ve günlüklerinden çıkarılacak önemli dersler olduğunu düşünüyorum.
Elin Üstünde Gezsin, İlhan Berk’in Memet Fuat’a yazdığı mektuplardan oluşuyor. Bu mektuplar İlhan Berk’in yazdıklarını yayımlama konusundaki telaşı ve kararsızlığına karşın Memet Fuat’ın sakinliği, her zamanki titizliğiyle bir editörün nasıl olması gerektiğine dair önemli ipuçları veriyor.
Memet Fuat tanıştıkları, –belki de– şiirlerini okuduğu ilk günden itibaren İlhan Berk’e hemen her konuda destek olmuş, onun çevirmenlik, şairlik, yazarlık süreçlerine hep büyük katkı sağlamıştır. İlhan Berk çevirilerini, yazdıklarını büyük bir güvenle Memet Fuat’a göndermiş, onun önerilerini, uyarılarını da çoğu zaman dikkate almıştır. Özellikle şiir editörleri için önemli olduğunu düşündüğüm bu yazışmalarda, Memet Fuat’ın şiirlerin uzunluğu, kesiliş yerleri başta olmak üzere pek çok konuda uyarılarına İlhan Berk’in verdiği yanıtları okumak bir şairi anlamak açısından önemli. Ayrıca şiirlere Memet Fuat’ın katkısını da görmek mümkün. Zaman zaman kızsa da, İlhan Berk de mektuplarında editörüne duyduğu minnettarlığı açıkça dile getirmiştir: “Güzel elini gezdir üstünde, bununla yaşıyorum ben.”
İlhan Berk’in mektuplara eklediği resimler ve çizimlerle görsel olarak da hayli zengin olan Elin Üstünde Gezsin şair-editör yazışmaları olmanın ötesinde, İlhan Berk’in şiir anlayışı açısından önemli kaynak olarak da okunabilir.
Okumadığınız İçin Teşekkürler
Bu yılın ilk aylarında kaybettiğimiz Dubravka Ugresic edebiyatın pek çok alanında kalem oynatmış, dersler, konferanslar vermiş, Balkan coğrafyasının değişimini, buralarda olup bitenleri her fırsatta anlatmış çok önemli bir entelektüeldi. Eserlerinin çok azı Türkçeye çevrildi, birikiminden yeteri kadar yararlanamadığımız için hep biraz üzülürüm.
Dubravka Ugresiç
çev. Gökçe Metin
Ayrıntı Yayınları
2014, 240 s.
Okumadığınız İçin Teşekkürler’i yayımlandığında büyük bir merakla okumuş ve çevremdeki herkese önermiştim. Hâlâ da öneriyorum ama ne yazık ki kitabın baskısı uzun zamandır yapılmıyor. Ne yapalım, elden ele gezdirip okuyalım.
Küreselleşen ve giderek tektipleşen edebiyat ve yayıncılık dünyasına iğnesini hayli sert batıran Ugresic bir kitapçıya girdiğimizde ne gördüğümüzü soruyor. Okura bir tür başyapıt olarak sunulan pek çok kitabın bir pazarlama balonu olabileceğini söyleyerek yazarları, editörleri ve yayıncıları düşündürücü bir şekilde eleştiriyor. Yazarların yazmak yerine görünmeyi tercih ettikleri bu yeni edebiyat ortamında editörlerin yazarlaştığını, çok satan kitapların büyük bir şovun parçası olduğunu, kitapçıların da giderek süpermarkete dönüştüğünü pek çok örnekle anlatan Ugresic edebiyat dünyasında değişenler üzerinden kültür hayatına dair de önemli şeyler söylüyor.
Editörlüğün, lektörlüğün yayımlanacak kitapları seçip hazırlamanın dışında okuma kültürü yaratmada, kanon oluşturmada çok önemli bir yeri var. Seçimlerimizin neye hizmet ettiğini, nasıl bir etki yarattığını anlamak ve biraz da özeleştiri yapmak açısından yayıncılıkla ilgili herkesin okuması gereken bir kitap Okumadığınız İçin Teşekkürler.
Dubravka Ugresiç’in Boston Üniversitesi’nde yaptığı konuşmayı da dinlemenizi öneririm.
Biyografi ve Anı Yazarlığı
Ann Gawthrope
çev. Zeynep Hale Akman
Optimist Yayınları
2013
295 s.
Yaratıcı yazma ya da belirli türlerde yazmaya yönelik eğitimler için hazırlanan kitapları editörlük açısından önemsediğimi, bu alanda çok iyi kitaplar olduğunu, bunların yazar adaylarına yol göstereceği gibi editörlere de çok yararlı olacağını ilk yazımdan beri anlatıyorum. Bu kez çok çok sevdiğim türler olan biyografi ve anı yazarlığına odaklanmış bir kitap var size önereceğim: Biyografi ve Anı Yazarlığı.
Bu alanda farklı kitapları da olan Ann Gawthrope biyografi ve anı yazmak için çok geniş çerçeveli bir çalışma planı hazırlamış. “Malzeme Toplamak”, “Yazmak”, “Kurgu Eser Yazmak”, “Yayımlamak” ve “Daha Fazlasını İsteyenler İçin” başlıklı beş bölümden oluşan kitapta yazarın önerdiği bu çalışma planını, yazmak isteyen herkes adım adım uygulayabilir. Elbette editörler de bu plan aracılığıyla metne nasıl katkı sağlayabileceklerini belirleyebilir.
Teach Yourself kitaplarının tamamında olduğu gibi kısa açıklamalar ve özetlerle genel bir bakış açısı gözeten yazar, her bölümün sonuna eklediği alıştırmalarla çeşitli uygulamalar yaptırıyor ve “Bunları Unutmayın” notlarıyla da dikkat edilmesi gereken önemli noktaları sıralıyor. Editörlerin de unutmaması gerekenler bunlar...
Arşivcilerin ve küratörlerin de çok işine yarayacak bir kitap olduğunu da ekleyeyim.
Bir eser nasıl reddedilir?
Riccardo Bozzi
Cher Auteur, ou Comment refuser un chef-d’oeuvre
Çizimler: Giancarlo Ascari & Pia Valentinis
Helium Editions,
2016, 112 s.
Kısaca bahsetmek istediğim çok eğlenceli bir kitap var: Cher Auteur, ou Comment refuser un chef-d’oeuvre (“Sevgili Yazar, ya da Bir Eser Nasıl Reddedilir?”).
Riccardo Bozzi’nin yazıp Giancarlo Ascari ve Pia Valentinis’in çizimler yaptığı bu kitap Kafka, Melville, Cervantes ve Shakespeare gibi yazarların bugün yaşasalardı almış olabilecekleri bir dizi komik, kurgusal ret mektubunu bir araya getiriyor.
Riccardo Bozzi’nin “dünyanın en büyük yazarları bugünün yayıncılık standartları, pazarlama talepleri, otosansür ve politik doğrulukla uğraşmak zorunda kalsaydı ne olurdu?” sorusunun peşinden giderek öne sürdüğü ‘pek çok şaheserin asla gün ışığı görmeyeceği’ iddiasını düşündürücü buluyorum. Çünkü bir editör olarak benim de aklımın bir köşesinde hep şu soru var: “Ya bir başyapıt reddedersem?”
Keşke çevrilse de okusak, okurken de geçmişten bugüne yayıncılıkta neler değişmiş anlasak.
Yiğit Bener
Matbaacılık Oyuncağı
Can Çocuk Yayınları
2016, 64 s.
Çocuklar için demeyin: Matbaacılık Oyuncağı
Editörler matbaaya gitmeli dedim ya; Yiğit Bener’in yazarlık serüvenini çocuklar için kaleme aldığı, bu arada ailesindeki büyük edebiyatçılar Vüsat O. Bener ve Erhan Bener’e de yer verdiği Matbaacılık Oyuncağı’nda “Eski Zamanın Çılgın Matbaaları” bölümünü okumanızı öneririm. Hoş, kitabın tamamını da bir çırpıda okuyacaksınız zaten.
Yiğit Bener’in cümleleriyle kitaplarımızın gizli kahramanlarını selamlıyorum: “Zor, nankör ama bir o kadar da saygıdeğer bir iştir matbaa işçiliği.”
Ve fırsatınız varsa mutlaka bir matbaaya gidin.
Bunlar da var...
- Matbaadan söz açılmışken, Türkiye’nin en iyi matbaacılarından olduğunu düşündüğüm, kendi deyimiyle birtakım tesadüfler sonucunda matbaacı olan Sermet Tolan bu işe nasıl başladığını, bir kitabın üretim sürecinin onun açısından nasıl geliştiğini, matbaacılıkta iyi olduğunu düşündüğü özelliklerini ve işinin en sevdiği yanlarını Manifold'daki söyleşide anlatıyor, çok şey öğreneceksiniz.
- Dinlemeye doyamayacağınız bir de podcast önereyim yine Manifold’dan.
- Eskiden kitaplar böyle basılırdı, “Birth of A Book”u (Bir Kitabın Doğuşu) izleyin, çok seveceksiniz.
- İlhan Berk’in mektuplarından bahsetmişken, Yalçın Armağan’la Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde yaptığımız “İlhan Berk Kitaplarını Nasıl Yayımladı?” söyleşisini izlemenizi öneririm:
- Ayrıca İlhan Berk’in bir kitabını yayımlamak için kurulan Ada Yayınları’nın öyküsü de ilginizi çekebilir.
- Türkiye en büyük yayınevlerinden Yapı Kredi Yayınları’nda işler nasıl yürüyor, severek okuduğumuz kitaplar nasıl hazırlanıyor, bir yayın koordinatörünün görevi ve sorumlulukları nelerdir diye merak ediyorsanız Türkiye Yayıncılar Birliği’nin “Hayatımız Kitap” programında sevgili Aslıhan Dinç’le yapılan söyleşiyi izlemenizi öneririm. Ayrıca diğer yayıncılara da bir göz atın.
- Film önerisi bekleyenler... (Ben de sizden öneriler beklemeye başladım.) Gutenberg’le ilgili bir belgesel önerim var: The Medieval Invention That Changed The Course Of History (“Tarihin Akışını Değiştiren Ortaçağ İcadı”) belgeselinde Stephen Fry, matbaanın mucidi olan Gutenberg’in öyküsüne bir göz atıyor ve makinenin nasıl ve neden icat edildiğini keşfediyor. Buradan izleyebilirsiniz...
Önceki Yazı
Şair, öykücü ve romancılara açık çağrı:
Yürüyelim arkadaşlar!
“Yürüyüş zaman içerisinde neredeyse ideolojik bir zemin ve anlam kazandı. Vaktiyle sadece yoksullara ve köylülere yakıştırılan böylesine sıradan bir rutine burun kıvıranlar bile, bahse konu 'çağdaş tutku'ya kenarından köşesinden sahip çıkabilmek amacıyla çırpınıyor bileklerinde ışıldayan akıllı saatlerin kadranlarına baka baka.”
Sonraki Yazı
Derya Bengi ile 100. Yılında Cumhuriyet’in Popüler Kültür Haritası üzerine:
Geçmişi popüler kültüre başvurarak anlamlandırmak…
“Gündelik hayatın belleği zaten 100 yıldır gazete ve dergilere, romanlara, filmlere, şarkılara kazınmış. Bize düşen onları özenle derlemek, belli bir hikâye kurgusu ya da sinematografi içinde yerli yerine oturtmaktı.”