İTALİK ÖNERİLER-11:
Frankfurt Kitap Fuarı yaklaşırken...
Sach Lexion des Buches / Bucherstellung / Die Geschichte der Anderen Bibliothek in Gesprachen / Kitap Nesnesi Nesne Olarak Kitap / İslam Klasiklerini Yeniden Keşfetmek / Cağaloğlu’nda Bir Yayıncı Portresi: Ebubekir Erdem / Genç Editör ve Eleştirmenin Not Defteri

2018 Frankfurt Kitap Fuarından bir görüntü.
“Kitap fuarları bir ‘üçlü buluşma’dır. Üçlünün ayaklarını ‘yayınevleri’, ‘yazarlar’ ve ‘ziyaretçiler’ oluşturur. [...] Fuarlar, çağdaş bir marketing aracı olmalarının yanı sıra yayıncılar için yayımladıkları kitaplar üzerinde okurların düşüncelerini, öneri ve eleştirilerini doğrudan doğruya alabildikleri önemli bir olanaktır.”
Deniz Kavukçuoğlu, “Kitap Fuarı Üzerine”,
Bir Yolculuk Öyküsü, İstanbul Kitap Fuarı’nın Yirmi Beş Yılı, s. 16
Yayıncılar için sonbahar fuarlarla gelir... Mail kutularına düşen tanıtım katalogları yurtdışı fuarları için heyecan yaratırken, yeni kitapların yetişmesi ve yapılması gereken etkinliklerin planlanması gibi stresli işler de masanın üstüne yığılmaya başlar. Fuarlar, şenlikler okurla buluşma noktaları olmaları açısından yayıncılar için ilginç deneyimler sunar, kitaplarını kimler okuyor görmelerini, onları tanımalarını sağlar. Öte yandan diğer yayınevlerinde neler var, hangi kitaplar ilgi görüyor, bunlar yurtiçindeki fuarların kazanımları olur.
Daha çok telif alım satımı için gidilen yurtdışı fuarlarının katkısı ise çok daha fazla ve farklıdır. Dünyada yayıncılık nereye gidiyor, hangi konular ve türler ilgi çekiyor; yayıncılık teknolojilerinde neler oluyor gibi pek çok konu hakkında fikir edinerek ve her şeyden önemlisi birbirinden güzel binlerce kitap görerek döner yayıncılar bu fuarlardan.
Tüm yayıncılar gibi benim için de Frankfurt Kitap Fuarı’nın yeri ayrı. Uzun yıllar boyunca salonlar arasında koşturduğum, dönerken bavullar dolusu katalog, ayraç, poster vb. getirdiğim Frankfurt Kitap Fuarı’nı ilk gördüğümde de, sonraki yıllarda da Almanya’nın yayıncılık sektöründeki güçlü yerini daha iyi anladım. Leipzig’de yapılan çocuk ve gençlik kitapları fuarı da tam anlamıyla bir yayıncılık şölenine dönüşüyor. Fuarların öncesinde ve sonrasında çok sayıda etkinlik yapılıyor, genç yayıncılar için eğitim programları düzenleniyor, burslar veriliyor. Bunları takip etmenizi, uzak yakın demeden gidebildiğiniz kadar çok fuarı görmenizi tavsiye ediyorum. Frankfurt Kitap Fuarı hakkında tüm bilgilere buradan ulaşabilirsiniz. Leipzig’de yapılan fuara da buradan.
Almanya yayıncılığı büyük bir sektör olmanın dışında köklü bir geleneği ve eğitim kurumlarıyla da takip edilmesi gereken bir alan. Bu yazıda fuar öncesi Almanya’dan seçtiğim birkaç kitap var, gidemeyenlere Alman rüzgârları getirsin diye...
Sach Lexion des Buches

Hazırlayan: Ursula Rautenberg
Reclam, 2015
Keşke Türkçede de olsa (çevrilse ya da benzerleri yazılsa dediğim) bir sözlükle karşınızdayım: Sach Lexion des Buches (Kitap Terimleri / Kavramları Sözlüğü). Nürnberg Friedrich - Alexander Üniversitesi Kitap Bilimleri Enstitüsü’nün önemli hocalarından, geçen yıl vefat eden Profesör Ursula Rautenberg tarafından 19 yazarın katkısıyla hazırlanan yaklaşık 1.500 maddeden oluşan sözlük, kitap ve basılı yayın (gazete, dergi, broşür, vb.) dünyasına dair tüm konulara, kavramlara ve terimlere yer veriyor. Sözlükte yer alan maddeleri konulara göre de tasnif etmek mümkün: Yayıncılık, üretim ve tipografi, kitapçılık, kitap iletişimi, hukuk, kitap ekonomisi, kitap sanatları, kitap severlik, kütüphane, okuma kültürü ve okurluk...
Sözlüğün sonunda yer alan konulara göre tasnif edilmiş otuz sayfalık kitap bilimi kaynakçası ise Almanya’da yayıncılığının gelişmişliğine dair önemli bir kanıt niteliği taşıyor.
Yeri gelmişken Nürnberg Friedrich - Alexander Üniversitesi Kitap Bilimleri Enstitüsü’nden bahsetmekte de fayda var. 1930’da Kütüphane Çalışmaları olarak kurulan bölüm, Almanya’daki önemli yayıncılık okullarından biri. Detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz...
Oldukça önemli yayınlar da yapıyorlar, buraya tıklayıp göz atmanızı öneririm.
Buchherstellung
Uzun yıllar Wiley-VCH’de üretimden sorumlu olarak çalışan ve 2003’ten bu yana Rhein-Neckar Ticaret ve Sanayi Odası’nda yayıncılık alanında dersler veren Peter J. Biel Bucherstellung’da bir kitabın üretim aşamalarını adım adım son derece kısa ve basit bir şekilde anlatırken eğitimlerde kendisine sorulan sorulara da yanıt veriyor.

Peter J. Biel
Wiley, 2012
Basın yayın sektörünün hemen her alanında çalışanlar için temel kaynaklar arasında gösterilen Bucherstellung’da çok sayıda görsel de yer alıyor. İçindekiler bölümünde yer alan başlıklar alt alta sıralandığında bir kitabın yayımlanmasının tüm süreçlerini görmek mümkün:
1. Üretim departmanı 2. Üretim süreci 3. Planlama 4. Saha Araştırması, Teklif, Değerlendirme ve Sipariş 5. Baskı Öncesi: Dizgi 6. Elektronik (Masaüstü) Yayıncılık 7. Baskı Öncesi: Çoğaltma 8. Baskı Öncesi: Renk Ayrımı 9. Görsellerin Ölçüsü 10. Kâğıt ve Baskı Malzemeleri 11. Baskı 12. Cilt 13. CD Üretimi 14. Tipografi: Genel Bakış 15. Tipografi: Font, İşaretler ve Aralıklar 16. Font Kullanımları 17. Hesaplama 18. Reklam Çalışmaları
Kitaptan bir bölüm görmek için yayınevinin sayfasına tıklayabilirsiniz.
Kitabın sonundaki dizini de yayıncılığa başlamak isteyenlerin bilmesi / öğrenmesi gereken terimler listesi olarak değerlendirmek mümkün. İlgilenenler buradan inceleyebilir.
Peter J. Biel 2014’te matbaacılık terimlerini açıkladığı bir de sözlük hazırlamış: Das kleine Lexikon der Druckersprache. En kısa zamanda edinebilmek ümidiyle...
Die Geschichte der Anderen Bibliothek in Gesprachen
Almanya’nın en heyecan verici bulduğum yayınevinden ve onun tarihini anlatan bir kitaptan bahsetmek istiyorum: der Anderen Bibliothek. “Öteki Kütüphane” olarak Türkçeleştirebileceğim yayınevi Hans Magnus Enzensberger ve Franz Greno tarafından Ocak 1985’te her ay üretimine çok özen gösterilen bir kitap yayımlamak üzere kurulmuş. Farklı türlere, konulara yer veren, geniş bir yayın yelpazesine sahip yayınevi, bugün “kanonsuzluğun kanonunu” oluşturmakla övünüyor. Bu haklı övgülerine nitelikli tasarım ve üretimi de eklemek gerekiyor.
Logosunun kuyrukluyıldız olması da çok yerinde değil mi? Logo kısa zamanda yayınevinin yayıncılık felsefesinin ana hatlarını çizen ileri görüşlü bir sloganın bir parçası haline gelmiş: “Okumak istediğimiz kitapları yayımlıyoruz.”

Die Geschichte der Anderen Bibliothek in Gesprachen
Hazırlayanlar: Heiner Boehncke-Hans Sarkowicz
die Anderen Bibliothek, 2012
Bu kadar incelikli işler yapan, dünyanın en güzel kitap serisi olarak var olmaya devam etmek isteyen bir yayınevi nasıl ayakta duruyor diye soracak olursanız: abonelikle... Geliştirdikleri bu modelle üretim maliyetlerini dengeleyerek okurlarına özel seçkilerini ulaştıran yayınevi aynı zamanda bu ağın parçası olan kitabevleriyle çalışıyor. Belirli adette basılan kitapların tekrar baskısı yapılmıyor ve böylece her kitap bir süre sonra koleksiyon nesnesi haline de geliyor. Abonelik ve kitapların temin edilebileceği kitabevleri hakkında detaylı bilgiye internet sitelerinden ulaşmak mümkün.
Die Geschichte der Anderen Bibliothek in Gesprachen yayınevinin kuruluşunun 30. yılı için Heiner Boehncke ve Hans Sarkowicz kurucularla yaptıkları uzun bir söyleşiden oluşuyor. Söyleşide kitapların seçimi, editörlük ve tasarım çalışmalarının nasıl yapıldığına, yayınevinin pazarlama ve satış sisteminin nasıl kurulduğuna dair çok önemli bilgiler birinci ağızdan paylaşılıyor. Söyleşiye çok sayıda fotoğraf ve belge de eşlik ediyor. Kitabın sonuna eklenen kronoloji ise hem yayınevinin yıllar içinde ne yaptığını hem de neler yayımladığını görmemizi kolaylaştırıyor.
Bu tür yayıncılık imkânlarının ülkemizde de çoğalması, özellikle de kitap aboneliği sisteminin yaygınlaşması bugün yaşadığımız kriz için bir çözüm olur umudundayım.
Yayıneviyle ilgili tüm bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
Kitap Nesnesi, Nesne Olarak Kitap

Burcu Dündar
Kitap Nesnesi Nesne Olarak Kitap
Akın Nalça Kitapları
2011
Sunuşta Burcu Dündar kitabın amacını şöyle anlatıyor: “Kitabın nesnesiyle kurduğumuz ilişkiyi, farklı bağlamlarda kitabın yerleşik hale gelmiş bileşenlerine yapılan müdahalelerin incelenmesi yoluyla yeniden gözden geçirmek. [...] Kitap deneyimine biçim aracılığıyla yapılan olası müdahalelere kronolojiyi tersine çevirerek bugünün kitabı etrafındaki tartışmalar ışığında bakmayı öneriyor.”
2011 tarihli bu çalışma, “Bugünün ‘Tartışmalı’ Kitabı”, “Yakın Geçmişte ‘Dönüşüme Uğrayan’ Kitap”, “Yirminci Yüzyılın Başının ‘Yeni’ Kitabı”, “Sanayi Devrimi Sonrasında ‘Modern’ Kitap” başlıklı dört bölümden oluşuyor.
Bölüm başlıklarında yazar tarafında tırnak içine alınan sözcükleri yana yana okuduğumuzda “tartışmalı, dönüşüme uğrayan, yeni, modern” kitap kavramıyla karşılaşıyoruz ki, bu çalışma tam da adında ve bölüm başlıklarında olduğu gibi okurları kitabın farklı halleri üzerine düşünmeye davet ediyor. Burcu Dündar kitabın biçiminin sonsuz olasılıkları arasında neler yapıldığına örnekler verirken bu biçimsel müdahalelerin metni okuma deneyimine katkısını da sorguluyor.
Metinle kitabın ilişkisini anlamak, yeniden düşünmek ve bu ilişkinin imkânları çerçevesinde neler yapılabileceğini sorgulamak kitap yapan herkesin meselesi olmalı bence. Tim Parks Ben Buradan Okuyorum’da e-kitap okumanın kitap nesnesine ihtiyaç duymadan metinle baş başa kalma olanağı verdiğini söylüyordu: “E-kitap, elimizde tuttuğumuz somut nesnenin görüntü ve ağırlığındaki bütün farklılıkları ortadan kaldırmasıyla, kelime dizisinin neresinde olduğumuzdan başka herhangi bir şeye yoğunlaşmamızı teşvik etmeyişiyle diyebiliriz ki, bizi edebiyat deneyiminin özüne kâğıt kitaptan daha fazla yakınlaştırır. [...] Metni çevreleyen bütün dışsal ve dikkat dağıtıcı unsurlardan arınır, kelimelerin kendilerinden aldığımız zevke yoğunlaşırız adeta.”[1]
Parks’ın söylediklerini ilk okuduğumda hayli yadırgamıştım, sonrasında üzerine düşündükçe kitabın bir nesne olarak üstelik de sanatsal bir yaklaşımla tasarlanmış bir nesne olarak görsel dünyamdaki önemini fark ettikçe Parks’a katılmaya başladım.
Burcu Dündar’ın çalışması da “metin-kitap-tasarım” ilişkisini, “ihtiyaç-gereklilik-yaratıcılık” açısından son derece düşündürücü bir biçimde ele alıyor. Kitaplarla uğraşan herkesin mutlaka okuması gereken kitaplardan Kitap Nesnesi Nesne Olarak Kitap. Ve keşke tekrar basılsa...
Kitaptan bir bölümü K24'ün arşivinden okuyabilir, Burcu Dündar’ın Manifold’un Jeff Talks etkinliğinde yaptığı söyleşiyi buradan izleyebilirsiniz.
İslam Klasiklerini Yeniden Keşfetmek
Matbaanın icadı ve yaygınlaşmasıyla önce kimi kıymetli elyazmaları basılı olarak çoğaltılmaya başlandı, ardından da herkesin okuması gerektiği düşünülen metinler kitap olarak okurlara sunuldu. “Neyin nasıl ve ne zaman yayımlanacağını belirleme” aşaması böylece gerekli ve çok önemli evre olarak yayıncılık işlerine eklendi. Farklı dillerde klasik ve modern kurmaca ve kurmaca dışı pek çok metin, onları yayımlanmaya değer bulan ve bu aşamada üzerinde çalışan uzman editörlerin ve lektörlerin seçimi sonrasında okurlara ulaştı. Batı dünyasında bu çalışmalar çok daha hızlı ve görünür ilerlerken söz konusu İslam klasikleri olduğunda pek çoğu kişisel kitaplıklarda bulunan önemli elyazmalarının kitaplaşma süreci çok daha uzun bir zaman yayıldı.

Ahmed el-Shamsy
İslam Klasiklerini Yeniden Keşfetmek
çev. Ayşe Mutlu Özgür
Ketebe Yayınları
2023
448 s.
Batı’da matbaanın sosyo-kültürel alana katkılarını inceleyen çok sayıda eser olmasına karşın Doğu’nun ve özellikle de İslam dünyasının yayıncılık serüvenini ve dolayısıyla yazılı kültürün etkisini anlatan çalışmaların sayısı hâlâ yeterli değil. İslam Klasiklerini Yeniden Keşfetmek bu alanda yapılmış en önemli çalışmalardan biri. “Editörler ve matbaa kültürü bir entelektüel geleneği nasıl dönüştürdü?” sorusunun peşine düşen Ahmed el-Shamsy kitapta İslam klasiklerinin yeniden keşfinin tarihsel serüvenini elyazmaları, editörler ve matbaalardan üzerinden anlatıyor.
Kitabın üçüncü bölümü olan Matbaanın Başlangıcı’ndaki “Bir Eserin Neşir Sürecinde Musahhih’in Rolü” ve Editörün Yükselişi başlıklı beşinci bölüm İslam dünyasının en önemli yapıtlarından Mukaddime başta olmak üzere pek çok eserde musahhih (düzeltmen) ve editörlerin rolünü örneklerle detaylı olarak anlatıyor. Beşinci bölümde yaşamöyküsüne yer verilen klasik eser uzmanı Ahmed Zeki Paşa’nın (1867-1934) Batı’da kullanılmaya başlanan edisyon kritik, editoryal dipnotlar gibi yöntemleri kullanarak hazırladığı eserlerden de bahsediliyor.
Ahmed el-Shamsy, Ahmed Zeki Paşa’nın çalışmalarının klasik eser yayıncılığına katkısını anlattıktan sonra onun yaptıkları çerçevesinde bir editör tanımı da yapıyor: “Filolojik bir araç kullanan ve çalışmaları klasik mirası canlandırmak açısından değerli olan uzman bilim adamı: editör.”
Lektör, editör, çevirmen ve bu kişilere uzmanlıkları doğrultusunda çalışma ve üretme olanağı sağlayan yayıncıların, dolayısıyla yayıncılık sermayesinin kültürel ortamı şekillendirdiğini bilmek ve yayıncılık çalışmalarını bu çerçevede sürdürmek önemli.
İslam Klasiklerini Yeniden Keşfetmek’i Batı’da matbaanın sosyokültürel katkılarını anlatan Marshall McLuhan’ın Gutenberg Galaksisi’yle birlikte okumanızı öneririm. Şehnaz Tahir Gürçağlar’ın çeviri ve çevirmenin kültür ortamı ve kanonun inşasındaki rolünü anlatan kapsamlı ve ufuk açıcı çalışmasını da anmadan geçmek istemem: Türkiye’de Çevirinin Politikası ve Poetikası 1923-1960.
Ahmed el-Shamsy’nin Chicago Üniversitesi Beşeri Bilimler Günleri’nde yaptığı “Matbaacılık İslam Geleneğini Nasıl Yeniledi?” başlıklı konuşmayı buradan izleyebilirsiniz.
Ahmed el-Shamsy’nin Lydia Wilson’la matbaa çağında Arap rönesansını konuştukları podcast de ilginizi çekebilir...
Cağaloğlu’nda Bir Yayıncı Portresi: Ebubekir Erdem

Cağaloğlu’nda Bir Yayıncı Portresi: Ebubekir Erdem
Hazırlayanlar: Fatih Kınalı, Melike Günyüz
Erdem Yayınları
2022, 352 s.
Pek çok belge ve fotoğrafla zenginleştirilen Türkiye yayıncılığının önemli isimlerinden Ebubekir Erdem’in yaşamöyküsü, günlüğünden sayfalar ve onun için yazılanlardan oluşan Cağaloğlu’nda Bir Yayıncı Portresi, Fatih Kınacı ve Melike Günyüz tarafından hazırlanmış. İTÜ’de İnşaat Mühendisliği okurken Hareket dergisi aracılığıyla Ezel Erverdi ile yayıncılık dünyasına giren Ebubekir Erdem yaşamöyküsünü kaleme alırken yayıncılık hakkındaki önemli tespitlerini de tarihsel olarak metne dahil etmiş. Özellikle 1980’ler Türkiyesi’nde kutuplaşan dünyaların yayıncılarından biri olmanın etkisini, bu süreçte yaşadıklarını Hareket Yayınları, Derya Dağıtım, Dergâh Kitabevi’nin kurulmasının ardından Ararat Yayınevi’nin devralınması sırasında yaşadıklarını içtenlikle anlatıyor Ebubekir Erdem. Özellikle Ararat Yayınları’nın deposunu boşaltırken gördüğü ve kurtardığı kitaplar, satmak ve SEKA’ya göndermek zorunda kaldığı kitaplar dönemi anlamak açısından önemli örnekler teşkil ediyor.
Dergâh Yayınları’ndan ayrıldıktan sonra, bir süre dağıtımcılığa devam etse de yayıncılığı özleyip Erdem Yayınları’nı kuran Ebubekir Erdem’in yayıncılığın entelektüel işlevi, yayıncılık ekonomisi ve yıllar içinde değişen şartlarda neler yapılacağına dair tespitlerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum: “Kimdir yayıncı? Yayıncı aslında bir sosyal bilimler mühendisidir. [...] Önce toplumu ele alırsınız. Kendi bilginize ve inancınıza göre zihinlerdeki eksikleri, yanlışları ve ihtiyaçları saptarsınız. Fikirler geliştirirsiniz. [...] Yayıncı da farklı türlerde kalem oynatan yazarlarla, şairlerle, sanatçılarla çalışır. Amaç yazarların emeklerini toplumun fikir ve sanat alanındaki ihtiyaçlarını karşılayacak tutarlı bir toplamda birleştirmektir.” (s. 142-143)
“İtalik Öneriler-9”da Ezel Erverdi’nin kaleme aldığı Sabahı Beklemeden’den söz etmiştim. Bu iki kitabı birlikte okumanızı öneriyorum; iki eski dost ve önemli yayıncının hem birlikte hem de ayrı ayrı yaptıklarını görmek ilginç olacaktır.
Ebubekir Erdem’le İslamcı Dergiler Projesi kapsamında yapılan bir sözlü tarih görüşmesini buradan izleyebilirsiniz.

Esra Avgören
Genç Editör ve Eleştirmenin Not Defteri
Martı Çocuk, 2020
96 s.
Çocuklar için demeyin
Genç Editör ve Eleştirmenin Not Defteri
Uzun zamandır çocuklar ve gençlerle yazma atölyeleri yapan Esra Avgören’in Genç Editör ve Eleştirmenin Not Defteri adını taşıyan kitabı yazmaya hevesli çocuklara ve gençlere nelere dikkat edeceklerini anlatıyor. “Editör Olmaya Hazır mısın?” başlığını taşıyan dördüncü bölümden itibaren de kitap değerlendirmelerinde dikkat edilecekler anlatıyor. Bir kitapta bulunması gerekenler, kitabı yapan kişiler, vb. hakkında bilgiler veriyor. Çocukların okudukları bir kitaba bakarak bu bilgileri yazabilecekleri bir defter şeklinde tasarlanmış kitap hem okuma kültürü açısından hem de çocuklara yayıncılığı anlatmak açısından oldukça yararlı.
Yetişkinler de mutlaka bir şey bulacaktır...
Bunlar da var...
- Yayıncılıkta devletin rolü, yayın seçimlerinin kanon oluşturmasına dair Türkiye’de olup bitenleri anlattığım “Kamu Faydası’ndan ‘Şahsi Teşebbüs’e Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Yayıncılık” başlıklı sunumumu da dinlemenizi öneririm.
- Uluslararası kitap fuarları sadece kitapların tanıtıldığı yerler değil, yayıncılık profesyonellerinin bir araya gelip pek çok konuda tartıştıkları kimi zaman da sorunlara çözüm aradıkları buluşma alanları. Ayrıca pek çok kitap fuarı genç yayıncılar için burslar da veriyor. Fellowship başlıklı bu programların genç yayıncılara çok katkı sağlayacağını düşünüyorum. Dünyanın en önemli kitap fuarı olan Frankfurt Kitap Fuarı’nın fellowship programına buradan ulaşabilirsiniz.
- İstanbul’da da oldukça önemli bir yayıncılık buluşması gerçekleşiyor. İstanbul Fellowship programı da burada.
- Yakın zamanda Sırbistan’ın Novisad şehrinde yapılan fellowship programına katılan Nazlı Berivan Ak’ın izlenimlerini anlattığı yazısını da ekliyorum, böylece bir katılımcının gözünden bu tür programların faydalarını okuyabilirsiniz.
- Dünya yayıncılığında neler oluyor, hangi kitaplar yayımlanacak, bu kitaplar nasıl pazarlanacak, vb. soruların yanıtlarını da online dünyada bulmak mümkün. Publisher Weekly ve Publisher Marketplace yayıncıların mutlaka takip etmesi gereken iki yayın. İkisi de abonelikle okunabiliyor.
[1] Tim Parks, “E-kitaplar Yetişkinler İçindir”, Ben Buradan Okuyorum, çev. Roza Hakmen, Metis Yayınları, İstanbul, 2014, s. 27-28
Önceki Yazı

Wells Tower’ın öyküleri:
“Bunların bir kısmını kendin de yaptın.”
“Wells Tower bize öykü kişilerini genellikle başkalarıyla girdikleri çekişmelerin, çatışmaların da tam ortasındalarken tanıtıyor, bazen de az öncesinde, başladığının henüz sezilmediği, su yüzüne çıkmadığı zamanlarda.”
Sonraki Yazı

Affetmenin Politikası
Feryal Saygılıgil'in derlediği Affetmenin Politikası, önümüzdeki günlerde Dipnot Yayınları tarafından basılacak. Affetmenin, bağışlamanın imkânını ya da imkânsızlığını tartışan yazılardan oluşan kitabın Feryal Saygılıgil tarfından kaleme alınan Giriş bölümünü Tadımlık olarak sunuyoruz.