• HAKKINDA
  • YAZARLAR
  • YAZILAR
  • İLETİŞİM
  • DENEME
  • DOSYALAR
  • EDİTÖRDEN
  • ELEŞTİRİ
  • ENGLISH
  • EVVEL ZAMAN
  • HABERLER
  • HER ŞEY
  • İNCELEME
  • KİTAPLAR
  • PORTRE
  • SANAT
  • SİNEMA-TİYATRO-TV
  • SÖYLEŞİ
  • SORUŞTURMA
  • SPOR
  • TADIMLIK
  • TARTIŞMA
  • VİDEOLAR
  • VİTRİNDEKİLER

Haftanın vitrini – 45

Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevlerince bize gönderilen, okumak ve üzerine yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar: Anadolu Vegan / Annemin Uyurgezer Geceleri / Çatı Katı / Çıplak Heykeller, Şişman Gladyatörler ve Savaş Filleri / Çin / Gelecekten Nağmeler / Gönülde Kitap / Orpheus / Topofreni / Türkiye'de Kitabın ve Yazarın Serencamı

K24

@e-posta

VİTRİNDEKİLER

6 Kasım 2025

PAYLAŞ

Anadolu Vegan
Seçilmiş 444 Tarif
Hazırlayan: Rıza Sönmez
Oğlak Yayınları
288 s., büyük boy

“Vegan bir birey, Anadolu mutfağında neler yiyebilir?” bu kitabın hareket noktalarındandır.

Bu kitapta özenle seçilmiş 444 vegan reçete derledik. Reçetelerin bir kısmını benzer bulacaksınız. Benzer reçeteler çok önemli bir nedenle birbirinden ayrılmakta. Bazıları yöresel malzemeler, bazıları etnik kökenler, bazıları dinsel sebepler, bazıları mevsimsel etkiler nedeniyle değişiklik gösterir. Bazıları da bize bu tarifi ulaştıran ailenin kendi parmak izini, el işleyişini yansıtır. Bu küçük farklılıklar işte tam da yemekte lezzet meselesinin sırrını taşır.

Bir belgesel serisinin jeneriğinde söylediğimi tekrarlamam gerekirse, “Nasıl oluyor da aynı malzemeler farklı ellerde bambaşka lezzetlere dönüşüyor? İnsanın elyazısı gibi, parmak izi gibi birbirinden farklı oluyor lezzetleri.” Doğduğu coğrafya, göçtüğü coğrafya, reçeteleri etkiliyor. İşte o ufak tefek farklılıklar tüm bunların izlerini de taşıyor.

O izlerden Anadolu’nun tüm halklarının kuşaklar boyu yolculuğuna tanık olmak da mümkün. Tariflerdeki ufak tefek değişiklikler birbirinden farklı hayatlar hakkında çok sayıda bilgi taşır. Bu sırlar müthiş bir zenginlik yaratmıştır.

Bu mükemmelliği bizlere ulaştıran Anadolu’nun tüm insanlarına şükranlarımızla…

Ayfer Tunç
Annemin Uyurgezer Geceleri
Can Yayınları
Kasım 2025
440 s.

Unutma yetisini kaybetmenin siyah mermerden yapılmış kaskatı bir levha haline getirdiği hayatım bundan otuz küsur yıl önce altüst oldu. Bir gece sabaha karşı bir saatte annemin uyurgezer olduğunu fark ettim. Ama hayatım annem uyurgezer olduğu için değil, annemin uyur halde gezerken bana söylediği şey yüzünden altüst oldu. Annem o gece benliğime öyle bir darbe indirdi ki, bir daha yaşadığım hiçbir şeyi unutamadım.

Annemin annesinden nefret etmesi gibi, ben de annemden nefret mi ediyorum, bu yüzden mi E.’den kopamıyorum, bağımsız bir Şehnaz olamıyorum diye kendime soruyordum. Cevaplarından korktuğum sorulardı bunlar.

Unutamayan bir belleğin kişisel muhasebesi, hayata rengini veren otuz yıllık güçlü bir aşkın anatomisi ve bir ülkenin toplumsal panoraması.

Annesinin uyurgezerliği bilinçdışının labirentlerinde kaybolduğu sanılan aile sırlarını açığa çıkarırken buna tanık olan Şehnaz’ın belleği unutma yetisini kaybeder. Öğrendiği sırlar sadece aile sırları değildir, Osmanlı’dan günümüze uzanan toplumsal ve trajik bir kadınlık durumudur. Ekonomi profesörü Şehnaz kadınların yüzyıllardır süren yok-hayatlarını sorgularken erkeklerin hayattan erken çekildiği kadıncıl ailesinin var olma sürecini bir akademisyen gözüyle ele alır. Kişisel muhasebesini yaparken toplumsal normlara uymayan otuz yıllık aşkının zehirli yanlarıyla yüzleşir, bu sırada aklında bir başka kadın, büyük aşkı E.’nin karısı Eyşan vardır.

Annemin Uyurgezer Geceleri, bireysel hatıraların nasıl toplumsal hafızaya dönüştüğünü güçlü bir edebiyat diliyle sorgularken okurları bu ülkede kadın olmanın düşünmekten kaçındığımız gerçeğini de düşünmeye zorluyor.

Marlen Haushofer
Çatı Katı
çev. Serap Gülerçin Karluk
YKY
Ekim 2025
152 s.

Ayıp, benim için her türlü anlamını yitirmiş, üstü çizilmiş, yok olmuş bir sözcüktü alt tarafı. Artık insanlardan korkacak bir şeyimin olmadığını, hakkımda ne düşündüklerine aldırmadığımı bilmek büyük bir keyifti.

Sessiz bir evde kendi sesini arayan bir kadın. Dış dünyanın beklentileri, evin gündelik düzeni, kocasının gölgesi arasında yavaşça silinen bir benlik… Ve o, bir gün çatı katına çekilir.

Orası onun sığınağı olur: Düşünme, yazma ve hayal etme mekânı. İç özgürlüğünün kalesidir çatı katı. Oraya çekildiğinde artık kimsenin karısı, annesi, komşusu değildir. Yalnızca kendisidir.

Çatı katının sessizliğinde düşünüp yazdıkları hem bir itiraf hem de direniştir. Ama bu sessizlik giderek derinleşir — dış sesler uzaklaşır, hatta bir gün tamamen kaybolur. Kadın duymamayı seçerek dünyayı susturur; çünkü ilk kez kendi iç sesini duymaktadır.

“Marlen Haushofer’in Çatı Katı, kadınlığın bastırılmış yankılarını sessizlikte arayan unutulmaz bir roman. Kısık sesli ama sarsıcı bir iç konuşma: Bir kadının kendi varlığını yeniden yazma hikâyesi.

Haushofer’in metni bir basitlik ve vecizlik modeli, fakat cümlelerinin çizdiği resimler muamma dolu… Kitapları feminizm, varoluşçuluk yahut psikanaliz bağlamında değerlendirilebilir veya bunları sadece düşler ya da gerilim romanları olarak okuyabiliriz.”  —London Review of Books

Garrett Ryan
Çıplak Heykeller, Şişman Gladyatörler ve Savaş Filleri: Antik Yunanlar ve Romalılar Hakkında Sık Sorulan Sorular
çev. Oya Yalçın
Mundi Kitap
Ekim 2025
312 s.

Yunanlar pantolon giyer miydi?

Romalılar nasıl tıraş olurdu?

O zamanlar doğum kontrol yöntemi olarak ne kullanıyorlardı?

İnsan kurban ederler miydi?

Yunan heykelleri niye genelde çıplaktır?

Antik Yunan ve Antik Roma tarihçisi Garrett Ryan, alışıldık asık suratlı ve sıkıcı akademisyenlerden biraz farklı! Birbirinden “basit” görünen sorulara verdiği cevaplarla Ryan, sıradan hayatın içindeki detaylara bakmamızı sağlarken hem tarihin eğlenceli yanlarına dalıyor hem de gündelik yaşam tarihinin klasik “savaşlar, krallar ve komutanlar” tarihine kıyasla çok daha zengin olduğunu gözler önüne seriyor.

Çıplak Heykeller, Şişman Gladyatörler ve Savaş Filleri, soru-cevaplarıyla zihninizi açacak!

Çağdaş Üngör
Çin Hakkında Bilmek İste(me)dikleriniz
İletişim Yayınları
Ekim 2025
175 s.

Çağdaş Üngör, kişisel yolcuğuyla başlayan Çin serüveninde, uzun yıllar boyunca biriktirdiği araştırmalarını Çin Hakkında Bilmek İstemedikleriniz’de topluyor. Üngör, dünyaya yeniden şekil veren Çin Halk Cumhuriyeti’nin yükselişini sadece ekonomik ve politik sebeplerle değil, tarihî ve sosyal arkaplanı da hesaba katarak anlatıyor. Çin Komünist Partisi hâkimiyetindeki Çin’in kendi içerisindeki politik kırılmaları, ülkedeki farklı muhalif grupları birbirinden ayrışan ve birbiriyle yakınlaşan veçheleriyle birlikte ele alıyor.

Üngör, Türkiye’den “uzak”, “anlaşılmaz” ve “garip” görünen Çin’in toplumsal ve kültürel özelliklerini genelgeçer genellemeleri karşısına alarak inceliyor. Kültürel ve gündelik hayattan sahneler, yaygın görüş ve inanışlar, çalışmanın önemli bir parçasını oluşturuyor. Çin’in uluslararası itibarı ve imajı; bilhassa ABD ile girdiği gerilimli yarışın önemli temaları haline gelen Tayvan, Hong Kong ve Uygur özerk bölgesiyle ilgili sorunlar; Çin modelinin ihraç edilip edilemeyeceği tartışmaları ve Çin’in yükselişinin Türkiye’ye etkisi gibi konular da etraflıca irdeleniyor.

Mao’dan Şi Cinping’e, “Kuşak ve Yol İnisiyatifi”nden “Çin Rüyası”na kadar, eskiyle olan bağını devam ettiren yeni Çin’in toplumsal, kültürel, ekonomik ve politik ahvali üzerine bir çalışma.

Katerina Poladjan
Gelecekten Nağmeler
çev. Zehra Aksu Yılmazer
Everest Yayınları
Ekim 2025
160 s.

Katerina Poladjan, çağdaş Alman edebiyatının sessiz ama derinlikli kalemlerinden biri olarak, Gelecekten Nağmeler’de tarihin donmuş anlarından birine büyüteç tutuyor. 1985 yılının Sovyetler Birliği’nde, bir apartman dairesinde geçen bu etkileyici anlatı, dört kuşaktan kadının iç içe geçmiş hayatlarını ve tekinsiz bir geleceğe dair suskun umutlarını gözler önüne seriyor.

Gelecekten Nağmeler’de tarih, kişisel bir hikâyeye dönüşüyor; ideolojik baskının gölgesinde, sıradan ama güçlü kadınların hayalleri, korkuları ve özlemleri anlatının kalbine yerleşiyor. Bu roman, sadece Sovyetler Birliği’nin çöküşüne yaklaşan bir dönemin ruhunu değil, aynı zamanda özgürlüğün, aidiyetin ve değişimin anlamını da sorguluyor.

Poladjan, karakterlerinin iç dünyasında yankılanan “gelecekten nağmeler”i duyumsatırken okuru da kendi geçmişine ve geleceğine kulak vermeye davet ediyor.

Gelecekten Nağmeler, sessiz devrimlerin romanı. Kadınların bakışında, mutfak masalarında, usulca çalan bir radyoda ya da bir çay bardağında saklı kalan direnişin; yani yaşamın, sabrın ve umudun anlatısı. Poladjan’ın bu zarif eseri, zamana karşı yazılmış bir ağıt değil, zamana rağmen yaşanan bir hayatın onurlu hikâyesi.

Necati Tosuner
Gönülde Kitap
Alakarga Sanat Yayınları
Kasım 2025
176 s.

Kendimin ardından söyleceğim tek söz kalmıştır ve o da şudur: Kendi kulağını çekmeye bile boyu yetişmeyen adam, hep en üst katlardaki düşlere uzanmaya çalıştı.

Evet, saçmalığıyla da güzel bulunan. Yalancıktan. Oyunlardan saçmalık oyunu. Kandırdığın çocuk olan kendin. Kendi saçmalığın. Kanmak isteyen çocuk olan kendin. Uysal çocuk olan kendin. Uysal olamayan.

Edebiyatımızın usta yaratıcısı Necati Tosuner’in ilk kez yayınlanan denemeleri... Gönülde Kitap, “bir elde kalem, bir elde yazı” ile yaşayan bir ustanın notlarını, düşüncelerini, anılarını topluyor... Bir yanda mizah, bir yanda yaşama hüzünlü bir bakışla.

Éric Metzger
Orpheus
çev. İpek Ortaer Montanari
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ekim 2025
104 s.

Monoton bir hayatı olan otuzlu yaşlarındaki Louis, can sıkıntısıyla gezindiği bitpazarlarından birinden yuvarlak kadranlı, nostaljik bir telefon satın alır. Eve gelip telefonun çalışıp çalışmadığını test edip eğlenirken, aklına ezberindeki biricik numarayı aramak gelir. Birkaç çalıştan sonra telefona cevap veren yıllar önce ölen babasıdır.

Bu sırada “dram ve cehennem düşkünlüğü”nden kendini Orpheus olarak adlandıran genç bir adam gecenin derinliklerine dalıp hayatının aşkı Eurydike’yi aramaktadır. Hades’ten Kerberos’a, Kharon’dan Erinys’lere pek çok karakterle karşılaşacağı ve rehberliğini Vergilius’un yapacağı bu yolculukta umutsuz bir arayışa sürüklenecektir.

Louis ve Orpheus, gündüz ve gece, bir hayalin peşinden koşmaktadır, peki nereye kadar?

2017’de Académie Française François Mauriac Ödülü’nü kazanan Éric Metzger, Orpheus’la mitolojiyi günümüze taşırken, modern insanın çıkışsızlığına dair özgün ve capcanlı bir romana imza atıyor.

Robert T. Tally Jr.
Topofreni:
Yer Anlatı ve Mekânsal İmgelem
çev. Selin Şencan
Akademim Yayınları
304 s.

Dünyadaki yerimizi nasıl yaşar, anlamlandırır ve başkalarına aktarırız? Topofreni, Robert Tally’nin mekân, yer ve haritalama üzerine düşüncelerini bir araya getirerek edebiyat, tarih ve kuram arasındaki ilişkiye yeni bir bakış sunuyor. Yi-Fu Tuan’ın topofili kavramını yeniden yorumlayan Tally, yerle kurulan bağın aynı anda hem aidiyet hem de yabancılaşma içerdiğini öne sürüyor. Okurunu, mekânın yalnızca bir sahne değil, deneyimin ta kendisi olduğu fikriyle yüzleştiriyor. Topofreni, mekânın nesnel düzeniyle anlatıların öznel dünyaları arasındaki gerilimi incelerken Tolkien’den Cervantes’e, Borges’ten More’a uzanan örneklerle, anlatısal haritaların yalnızca dünyayı anlamamıza değil, onun alternatif biçimlerini tahayyül etmemize de nasıl olanak sağladığını gösteriyor. Sürekli değişen bir dünyada nerede durduğumuzdan ziyade, aslında nerede olabileceğimizi yeniden düşünmeye davet eden özgün bir çağrı.

Rıfat N. Bali
Türkiye'de Kitabın ve Yazarın Serencamı:
Yasaklamalar, Sansürler, Boykotlar, İmhalar
(1923-2025)

Libra Kitap
Ekim 2025
260 s.

Bu araştırma Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana yayıncılık ve yazarlar âleminin tepesinde adeta bir Demokles kılıcı gibi sallanan ve her an “kelle kesme”ye hazır bir meseleyi anlatmakta: Kitapların sansüre maruz kalmaları, yasaklanmaları ve imha edilmeleri. Dijital dünyanın gelişmesi ile birlikte bunun yeni halleri de tezahür etti: Yayınevleri ve yazarların boykot edilmeleri ve sosyal medya platformalarında linç edilmeleri. Bu çalışma ayrıntılı bir kaynak taramasına dayanarak, meseleyi bir bütün olarak incelemekte.

 
Yazarın Tüm Yazıları
  • Anadolu Vegan
  • Annemin Uyurgezer Geceleri
  • Çatı Katı
  • çin
  • Çıplak Heykeller, Şişman Gladyatörler ve Savaş Filleri
  • Gelecekten Nağmeler
  • Gönülde Kitap
  • Orpheus
  • Topofreni
  • Türkiye'de Kitabın ve Yazarın Serencamı

Önceki Yazı

ELEŞTİRİ

Deniz Bile Ölür’de siyaset, yas ve çevirinin niteliği üzerine:

Ülkü Tamer’in Lorca çevirileri bize ne anlatıyor?

“Her şiir çevirisi dile yeni bir tecrübe katar, dilin alanını genişletir, şiiri başka anlam boyutlarına açar. Lorca’yı türküleştirdiği ve Türkçeleştirdiği çevirilerinde, Ülkü Tamer, Lorca’yı türkü çığıran bir Türk halk ozanına dönüştürüyor.”

EFE MURAT BALIKÇIOĞLU

Sonraki Yazı

EDİTÖRDEN

[Editörün Notu]

2025

K24'ten haberler, haftanın yazılarına bakış, yayın dünyasına dair değiniler, tartışmalar, yorumlar, okur mektuplarına cevaplar, Kıraathane İstanbul sergileri, K24 yazıları için notlar, editöryal gevezelikler ve çeşitli mutfak işleri... 

MUSTAFA ARSLANTUNALI
  • P24 Logo
  • Hakkında
  • İletişim
  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram

© Tüm hakları saklıdır.
Designed by Katalist