• HAKKINDA
  • YAZARLAR
  • YAZILAR
  • İLETİŞİM
  • DENEME
  • DOSYALAR
  • EDİTÖRDEN
  • ENGLISH
  • GASTRONOMİ
  • EVVEL ZAMAN
  • HABERLER
  • HER ŞEY
  • KİTAPLAR
  • KRİTİK
  • PORTRE
  • SANAT
  • SİNEMA-TİYATRO-TV
  • SÖYLEŞİ
  • SORUŞTURMA
  • SPOR
  • TADIMLIK
  • TARTIŞMA
  • VİDEOLAR
  • VİTRİNDEKİLER

Monica Fritz’in zaman tanımayan

sessiz fotoğrafları

“Monica Fritz’in İstanbul’daki ilk kişisel sergisi 'Out of Place', farklı coğrafyalarda çekilmiş birbirinden güzel fotoğraflardan oluşuyor. Sergide çoğunlukla Monica’nın hep rotası üzerinde yer almış Sicilya, İstanbul, New York ve Mısır’dan sahneler var.”

Fotoğraf: Monica Fritz. İstanbul, Poyrazköy

NEYRAN GÜNÜÇER

@e-posta

SANAT

22 Nisan 2024

PAYLAŞ

Zamansız kelimesinin başıboş kullanılmasını sevmiyorum. Tasarımı, sanatı ve sonsuz güzellikte yaratımları tanımlarken köle edilen bu kelimeyi kullanmaktan da özellikle kaçınıyorum. Derinliğindeki anlam fütursuz tüketimiyle boşaltılsa da “zamansız” kelimesine ihtiyaç var. Monica Fritz’in fotoğraflarına ilk baktığımda acilen bu kelimenin yerine bir şey bulmam gerektiğini düşündüm, çünkü asla o fotoğrafları böyle tanımlayamazdım.

Monica Fritz ile İstanbul’da açacağı ilk sergisi öncesi Kadıköy’de buluştuk. Sergide yer alacak fotoğraflara onunla bakarken tekrar tekrar aynı şeyi düşündüm: “Nasıl oluyor da incelikle kalabalıkları sessizleştirebiliyor, mekânları zamandan koparabiliyor?”

Monica Fritz.
Fotoğraf: Cosmo Brockway / Hindistan

On sekiz yaşında fotoğraf çekmeye başlıyor Monica. İtalya’da üç sene eğitim aldıktan sonra Milano’da ve New York’ta moda fotoğrafçılığı yapıyor. Fakat kısa sürede esas çekmesi gereken fotoğrafların bunlar olmadığını anlayarak daha özgür bir yol arıyor kendine, iyi ki de arıyor. Bu esnada Yemen’den gelen teklif ise aradığı bu yolun başlangıç noktası oluyor.

1994 yılında kısa süreliğine Yemen’e gidiyor ve bir seyahat acentesi için fotoğraflar çekiyor. Bu onun kırılma noktası oluyor adeta. Monica Yemen’in büyüsüne kapılıyor ve bir sene orada yaşamaya karar veriyor. Çektiği fotoğraflar kısa sürede bir kişisel sergiye dönüşüyor ve izleyenle buluşuyor, hem de sadece Yemen’de değil. Zamanla İtalya, Paris, New York gibi birçok ülkede kişisel ve karma sergilerde yer alıyor bu fotoğraflar.

Kuşkusuz, Monica’nın Yemen’de yaşadığı bu süre onun sanat hayatını oldukça besliyor. Bu dönemdeki üretimleri 1999 yılında Paris’in çok önemli binalarından biri olan Institut du Monde Arabe’da Yemen’e dair düzenlenen karma sergide yer buluyor ve bütün ilgileri üzerine çekiyor. Yemen’de geçirdiği her ânı mutlulukla anlatıyor Monica. Işığını, mekânlarını ve insanını büyülü bir gözle sunuyor bize.

Yemen sonrası İstanbul’a yerleşen sanatçı anne olduğu dönemde sanatsal fotoğrafçılığa ara vererek dergiler için çalışmaya başlıyor. Bu sürede çektiği fotoğraflarda ise ünlü isimlerin portrelerini görüyoruz. Financal Times, Euromoney, Businessweek gibi önemli dergilere portre, yaşam, mimari gibi farklı türde fotoğraflar çekiyor, hiçbir zaman fotoğraf makinesinden uzak kalmıyor. Paris’teki Arap Dünyası Enstitüsü, Birleşik Krallık’taki Britanyalı Mimarlar Kraliyet Enstitüsü (RIBA) ve Suudi Arabistan’daki Kral Abdülaziz Dünya Kültürü Merkezi’nde (Ithra) düzenlenen farklı karma sergilerde de yer almayı sürdürüyor. Müzik dünyasının ünlü simalarının oluşan portre fotoğraflarını ise Milano’da açtığı bir kişisel sergide bir araya getiriyor.

Hot Chili Peppers

Özel bir televizyon kanalında “Monica Yollarda” isimli programla ekranlarda da izlediğimiz sanatçının editoryal fotoğrafları moda, kültür-sanat, mimarlık ve seyahat dergilerinin yanı sıra dünya çapında kitap ve bloglarda yayınlanıyor. Portre fotoğrafları Racing for Thunder (“Rammellzee: Gök Gürlemesi için Koşturmak”) ve Cornucopia’nın yayımladığı Sir Don McCullin’s Journeys Across Roman Asia Minor (“Sir Don McCullin’in Asya Minör Seyahatleri”) gibi kitaplarda yer alıyor.

Monica Fritz’in İstanbul’da açacağı ilk kişisel sergisi “Out of Place”, farklı coğrafyalarda çekilmiş birbirinden güzel fotoğraflardan oluşuyor. Uzun sanat hayatı boyunca her dönem eserlerinden parçalar görebileceğimiz sergide özellikle Monica’nın hep rotası üzerinde yer almış Sicilya, İstanbul, New York ve Mısır’dan sahneler var.

Monica gezdiği, yaşadığı kentlerin dokusunu kendi yöntemleriyle anlatıyor. Sergide yer alan fotoğrafların hepsi zamandan soyutlanmış ve derin bir sessizliğin içine bırakılmış hissi veriyor. Monica’ya “Fotoğraf çekeceğin doğru ânın geldiğini nasıl anlıyorsun?” diye sorduğumda bana şöyle cevap verdi:

“Işık ve mekân benim o fotoğrafı çekmem için tüm hazırlıklarını yapıyor. Harekete geçen ben değilim, onlar; kararı da onlar veriyor. Bir mekânda ışık kutsallaşıyor, belki o an oradan bir adam geçiyor ve her şey benim onu çekmem için hazırlanıyor. Güzel bir ışık gördüğümde öyle heyecanlanıyorum ki, o ânın geldiğini hissediyorum.”

Monica’nın fotoğraflarında insanlar var ama bize bakmıyorlar. Sanki görevlerini yapmak üzere o ânın parçası olmuşlar. Kimileri gölge, kimileri bir çizgi bazılarıysa sadece bir nokta olmak için oradalar. Monica’nın yarattığı o garip ve kendine has sessizliğin bir parçası olmak için uzun yollar ve yaşamlar tüketmiş gibiler. İzleyenle asla göz göze gelmeyen bu kişileri aslında mekânın olmazsa olmaz taşıyıcıları konumuna getiriyor Monica, bu da fotoğraflarına gizem ve garip bir ahenk katıyor. Ve insan bu sessizliği izlerken büyüleniyor.

“Fotoğraf çekerken farkında değilsin; bu çok derin, içeride bir şey benim için. Fazla insan olmaz genellikle fotoğraflarımda, insanları çizgisellik ve kompozisyon için kullanmayı seviyorum. Yüzleri olmadan, izleyen onlarla göz göze gelmeden kompozisyondaki hatları insanlara taşıtmayı seviyorum. Fotoğrafa bakan biri insanların gözlerini görsün istemiyorum, çünkü o zaman heyecan dağılıyor, duygu ifade tarafından ele geçiriliyor.”

Keith Haring 

Monica bu sergi için otuz üç tane fotoğraf seçmiş, hepsi birbiriyle bağ kuran fotoğraflar bunlar. Bu fotoğraflara bakarken soruyorum: “Zamanı hapsetmeyen, anları söküp alan fotoğraflar bunlar. Monica, bunu her karede yapmak çok zor olmalı; nasıl başarıyorsun, nelere dikkat ediyorsun?”

“Bunu bilinçli yapmıyorum, o anlar bana geliyor. Bu yüzden fotoğraflarımı sergilerken tarih yazmıyorum. Çünkü zamanın arkası yok. Belgesel olsun istemiyorum hiçbir kare. Herkes kendi okumalı o ânı, kendi zamanında okumalı. Nostalji de sevmiyorum, bu yüzden fotoğraflarımın hiçbirinde bu his yok ama zaman da yok…”

Monica’nın fotoğraflarındaki en güçlü duygulardan biri de sessizlik. Hep kalabalık şehirlerde yaşayan sanatçı sessiz yerler aramış sokaklarda. Bu arayışının bir yansıması olduğunu düşünüyor fotoğraflarındaki sessizliğin. En kalabalık karesinde bile bu kocaman sessizliği hissetmek mümkün. Sergisinde izleyenleri mekânın dışına davet ederken aynı anda zamanın ve sesin de dışına davet ediyor. Bizimle sessiz bir boşlukta buluşuyor Monica, kendi yarattığı o gizemli boşlukta.

Bir okul yemekhanesinin boş kalabalığı, ayin sonrası papazları bekleyen sessiz yemek sofrası, Hindistan’ın kalabalık sokaklarının uğultusunun sızmadığı bir otel odası, Mısır’da bir çocuğun taşıdığı kompozisyonun zamanı kovan büyülü ışığı gibi birçok fotoğrafı görmenin mümkün olduğu sergiyi, her izleyen kendi zamanında okuyacak. Ve eminim ki herkes aynı sessizliğin ve zamansızlığın içinde gezerken zevk alacak.

Kahire, Mısır

Monica ile fotoğraftan konuşurken elbette sinemaya da uzanıyoruz. İtalyan yönetmen Michelangelo Antonioni, Monica’nın fotoğrafçılığında ilham aldığı en önemli yönetmenlerden biri.

“Sanat yaşamım boyunca Antonioni’nin filmleri beni çok etkilemiştir. Benim için çok çok önemli bir yönetmen o. Her sahnesi inceliklerle dolu ve o kadar mükemmel ki, görsel bir şölen adeta.”

Yasujirō Ozu, Akira Kurosawa, Satyajit Ray ise onu büyüleyen diğer isimler. “Peki etkilendiğin fotoğrafçılar var mı Monica?” diye sorduğumda ise ilk söylediği isim Luigi Ghirri oluyor. “Out of Place” sergisinde Ghirri’nin tarzına çok yakın bir fotoğrafını da koyduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:

“Beğendiğim birçok fotoğraf sanatçısı var tabii ama Luigi Ghirri’nin tarzını çok seviyorum. Onun yarattığı alternatif dünyanın ışığı, o anla kurduğu organik bağın gücü muazzam.”

Amman, Ürdün

Yakın dönem planlarını ise şöyle anlatıyor Monica:

“Belki bir portre sergisi yapabilirim. Farklı portreler olacak bunlar, aklımda birkaç fikir var. Bir yandan da Cornucopia Magazine için fotoğraf çekmeye devam edeceğim. 10 yıldır Cornucopia Magazine için çalışıyorum. Çok iyi bir ekibiz ve birlikte üretmekten çok keyif alıyorum. Sadece fotoğraf çekmiyorum, fikir çalışmalarında yer alıyorum, blog ve web sitesine katkıda bulunuyorum. Yeni yerler, yeni mekânlar ve yeni ışık daima beni bekliyor.”

Evrenin Monica için yeni hazırlayacağı kareleri ve ışığı görmek için sabırsızlanıyorum. Onun usul usul o büyülü anları zamandan sıyırışını, sessiz bir çığlık gibi karşımıza getirişini merakla bekliyorum. Fotoğraf sevenlerin kaçırmaması gereken Monica Fritz’in “Out of Place” sergisi Şule Gazioğlu Art & Design’da 18 Mayıs’a kadar salı-pazar günleri arasında açık olacak. Salı-cumartesi saat 11.00-18.00, pazar günleri ise 11.00-15.00 arasında ziyaret edebilirsiniz.

“Zamansız” kelimesini kullanmadan, Monica’nın anları sıyırıp aldığı bu kareleri de sanırım şöyle tanımlamak doğru olacak; zaman tanımayan sessiz fotoğraflar!

 
Yazarın Tüm Yazıları
  • fotoğraf
  • Monica Fritz
  • Out of Place

Önceki Yazı

VİTRİNDEKİLER

Haftanın vitrini – 17

Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevlerince bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar: 100 Sene 100 Nesne / Benliğimin Şarkısı / Cürm-ü Âzam / Dünyanın Düzleşmesi / Harfiyat Kamyonları / Hayali / Her Şeye Rağmen Gülmek / İmkânsız Roman / Ölü Yiyiciler / Raşomon

K24

Sonraki Yazı

KRİTİK

Aslı Solakoğlu’nun On Bin Varlık’ı:

Akış ve kamaşma

“On Bin Varlık dikkatle okunduğunda kendisini açan bir metin olduğu gibi, aynı zamanda dikkat üzerine bir metin. Aldanmak çok kolay çünkü, en çok da kendimizi aldatmamız; anlatı boyunca süren sahne laytmotifinin, Çin tiyatrosu gibi başka göndermelerin yanında, buna da işaret ettiğini zannediyorum. Sahnedeyken taktığımız maskeleri de gerçekliğimiz zannettiğimizi eklemeye gerek var mı?”

BEHÇET ÇELİK
  • P24 Logo
  • Hakkında
  • İletişim
  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram

© Tüm hakları saklıdır.
Designed by Katalist