• HAKKINDA
  • YAZARLAR
  • YAZILAR
  • İLETİŞİM
  • DENEME
  • DOSYALAR
  • EDİTÖRDEN
  • ELEŞTİRİ
  • ENGLISH
  • EVVEL ZAMAN
  • HABERLER
  • HER ŞEY
  • İNCELEME
  • KİTAPLAR
  • PORTRE
  • SANAT
  • SİNEMA-TİYATRO-TV
  • SÖYLEŞİ
  • SORUŞTURMA
  • SPOR
  • TADIMLIK
  • TARTIŞMA
  • VİDEOLAR
  • VİTRİNDEKİLER

Haftanın kitapları – 24

K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...

K24

@e-posta

VİTRİNDEKİLER

14 Haziran 2023

PAYLAŞ

Ayşe Sarısayın
Bir Roman Kadar Uzun – Geride Kalanlar, Anılar
Can Yayınları
Haziran 2023
376 s.

Elimin değdiği, bir zamanlar elinin değdiği her belge “Eski Sokak”a götürüyor beni. Kömür faturaları, doğup büyüdüğüm ahşap evin oturma odasına, üzerinde eski bir çaydanlığın fokurdadığı sobaya, yanan odun kömürün çıtırtılarını dinleyerek uykuya dalışlarıma; Pencere oyununun taslakları, hep aynı pencerenin önünde oturup sokaktan gelip geçenleri izleyerek günleri tüketen felçli anneanneme; okul defterlerimizin bir yüzü boş kalan sayfalarına not aldığın dizeler, sokağın devamındaki ilkokuluma, o sokakta neler yaşandıysa hepsine…

Bir Roman Kadar Uzun, başarılı bir yazarın hayatına değmiş isimlerden oluşan, sıralaması karışık bir sözlük aslında. Behçet Necatigil’in tertemiz anısıyla başlayıp şairin evine konuk olan edebiyatçıların arasına katılıyor, orta halli bir memur/yazar ailesinin mütevazı yaşam ve güzellik uğraşını hayranlıkla okuyoruz. Sonra başka yazarlar giriyor hayatımıza. Kâmuran Şipal’den Sait Faik’e, Adalet Ağaoğlu’ndan Siegfried Lenz’e uzanan anılar, tanıklıklar, aşina olduğumuz ya da hiç bilmediğimiz hayatlar.

Gülten Akın’ın dediği gibi biraz: “Bir roman kadar uzun bu tümce / Sonra işte yaşlandım.”

Elinizdeki kitap, “Eski Sokak”tan dünyaya doğru genişleyen bir harita. Bir yazarı yazar yapan şairler, yazarlar, arkadaşlar… hepsi haritada bir noktada bize gülümsüyor.

Elif Mahir Metinsoy
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Kadınları
– Gündelik Yaşamda Siyaset ve Mücadele
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
2023
328 s.

Osmanlı toplumu açısından I. Dünya Savaşı dört yıldan daha uzun sürdü. 1911 Trablusgarp Savaşı ile başlayıp Balkan Savaşları, Cihan Harbi ve Kurtuluş Savaşı ile devam eden savaş hali 1922’de sona erdi. 11 yıllık bu dramatik süreçte bir imparatorluk yıkılırken, onun küllerinden yeni Türkiye Cumhuriyeti doğdu. Bu zorlu sürecin en mağdur toplumsal kesimi cephe gerisinde kalanlar, özellikle de yoksul, kimsesiz ve korumasız kadınlar oldu.

Elif Mahir Metinsoy’un, ilk kez 2017’de Cambridge University Press’ten çıkan, Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Kadınları: Gündelik Yaşamda Siyaset ve Mücadele adlı çalışması bu kadınların deneyimlerini ortaya koyuyor. Kitap, dönemi ele alan Osmanlı-Türk kadın tarihyazımındaki eğitimli ve elit kadın yazarları, onların yayıncılık ve dernek faaliyetlerini öne çıkarma yaklaşımı yerine, ilgi odağına yoksul, kimsesiz ve çoğu taşrada yaşayan kadınları yerleştiriyor.

İğneyle kuyu kazar gibi yapılmış bir arşiv çalışmasıyla; kadınların telgraflarına, dilekçelerine, karakol ve mahkeme tutanaklarına, gazete haberlerine, anı ve mektuplara dayanarak “meçhul asker”in “meçhul kadını”nın bugüne dek anlatılmamış hikâyesini anlatıyor. Bu kadınların çilelerini, ekmek ve adalet mücadelelerini, gündelik hayatın bir parçası haline gelen protestolarını ve eylemlerini, bedenleri üzerindeki dayatmaları aşmaya yönelik çabalarını canlı tablolar halinde gözlerimizin önüne seriyor.

Yazar, kadınların sadece savaşa destek olmaları sayesinde değil, protesto, mücadele ve direnişleriyle de devleti onları dikkate almaya ve sorunlarını çözmeye zorladığına işaret ediyor.

Acı Harita Seçkisi I
Eve Doğru Bir Bakış
Hazırlayan: Ercan y Yılmaz
Katkılar: 

Sokaklardan, caddelerden, meydanlardan, parklardan geçiyoruz. Vurulup düşenlerle, aramızdan ayrılanlarla, her ölümün erken olduğunu hatırlatan kayıplarımızla geçiyoruz üstelik. Bir mücadele biçimi olarak yaşamı tekrar tecrübe ediyoruz. Sadece oldukları için değil hem de, hep olsunlar diye.

Eve Doğru Bir Bakış, Acı Harita öykü seçkisinin ilk kitabı. On üç yazar, on üç farklı yerden bambaşka hikâyeler anlatıyor bize: Derya Sönmez, Çağla Çinili, Kadir Işık, Adnan Gerger, Abdullah Ataşçı, Zeynep Gülçin, Halil İbrahim Özbay, Seyhan Aslan Hanotte, Mustafa Özgür Çakır, Sedat Demir, Hülya Yalçın, Havva Yılmaz, Gökhan Bakar

Bu seçki, isimleri ve yaptıklarıyla aramızda yaşayanlara bir saygı duruşu.

“Acı Harita: Yakın geçmişte suikast, saldırı, linç ve cinayetlere kurban verdiğimiz insanlarımızın isimlerinin verildiği cadde, sokak, köprü, meydan, sinema, tiyatro gibi yerlerde geçen öykülerle ortaya çıkan bir harita. Harita ama acı! Yaşatamadıklarımızın isimleri; kargo kutularımızın, mektuplarımızın, faturalarımızın üzerine yazılıyor. Eşimizle, dostumuzla, çocuklarımızla yürüdüğümüz, eğlendiğimiz; kızgınlıklarımıza, kırgınlıklarımıza, kavgalarımıza, kahkahalarımıza, aşklarımıza tanık olan mekânlarda isimleriyle yaşayan insanlarımızı bir kez de bütünlüklü hatırlamak ve hatırlatmak için bu haritayı öyküleştirdik.” –Ercan y Yılmaz

Enis Akın
İşte Geldik
Toplu Şiirler (1988-2019)
YKY
2023
368 s.

işte geldik

bi kedinin uzanıp su içişine gözlerinin dibinden
akşamdan kalan içki masalarına
bi vadinin yukarsındaki köylerden inmesine bacaklarının
yanlış güvenlik hislerine
ağrı dağının ağır ağır yetişmeye çalışmasına arkandan
geldik
ya hakkaten denizin kendisi bi kazaysa
bir esnemenin
bir enseden öpülmenin
bir aksiliğin tadına varalım
iyi ki geldik
burası iyi
burda duralım

Kültür Mirası Yönetimi: Neden ve Nasıl?
Türkiye'den Deneyimler ve Tartışmalar
Derleyenler: Asu Aksoy, Deniz Ünsal, Ebru Omay Polat, Gül Pulhan, İclal Dinçer, Nuran Zeren Gülersoy, T. Gül Köksal, Zeynep Ahunbay, Zeynep Enlil
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
2023
792 s.

Türkiye’de “kültür ve tabiat varlıklarının korunarak gelecek kuşaklara aktarılması” bir söylem ve pratik olarak kültür mirası yönetiminin odağında yer almıştır. Bu “koruma” ve “aktarma” eylemi farklı dönemlerde farklı kavramlar ve uygulamalarla karşımıza çıkar. Erken Cumhuriyet’in kültür mirası tanımı, koruma ve yönetim uygulamaları dönemin siyasi, ekonomik ve kültürel bağlamı çerçevesinde farklı önceliklerle şekillenirken, bugün kültür mirasını yeni kavram ve yaklaşımlarla düşünüyoruz.

Yakın dönemde kültür mirası alanında yürütülen araştırma ve çalışmaları, hem miras tanımının kapsamını hem de miras yönetimi anlayışını genişleten ve dönüştüren ulusal ve uluslararası tartışmalar yönlendiriyor. Bu tartışmaları şekillendiren etmenler arasında, değişen ulusal ve yerel öncelikler kadar, küreselleşme ve teknolojik gelişmelerin ekonomileri birbirine girift biçimde eklemlemesi de var. Turizm, yaratıcı endüstriler gibi sektörler tüm ekonomilerde payını artırırken, kentleşme dünyanın her yerinde baskın dinamik haline geliyor, kırsal kültürler ve tarihten kalan birçok değer yok oluyor. İklim değişikliği, savaşlar, toplumsal çalkantılar, göçler kültür mirasının korunmasını öncelikli hale getirirken, geçmişle yapılan yüzleşmeler, adalet ve çoğulculuk odaklı hak arayışları ve insan hakları perspektifi kültür mirası araştırmalarının ve yönetiminin rotasını çiziyor.

Kültür Mirası Yönetimi: Neden ve Nasıl? Türkiye’den Deneyimler ve Tartışmalar başlıklı bu kitap, Türkiye’de kültür ve tabiat varlıklarının korunarak gelecek kuşaklara aktarılması konusundaki güncel yaklaşımları ve uygulamaları günümüz ulusal ve uluslararası tartışmaları bağlamında, eleştirel bir bakış açısıyla ele almaktadır. Kültür ve tabiat varlıkları kavramlarının kapsamı, koruma ve miraslaştırma süreçleri ve bu değerlerin yönetimi konularında Türkiye’deki güncel politikaların ve uygulamaların niteliğini ve ne tür değişim dinamikleri ile karşı karşıya olunduğunu kitaba katkıda bulunan elliyi aşkın yazar değerlendirmekte ve tartışmakta. Bu değerlendirmeler yapılırken uluslararası akademik tartışmalar, yeni düşünsel açılımlar, UNESCO ve ICOMOS gibi uzman uluslararası kurumların geliştirdiği ilkeler, kavramlar, yöntemler, sözleşmeler ve uygulama rehberleri yol gösterici kaynaklar olarak yer aldı.

Anita Sezgener, Asuman Susam, Ece Eldek, E. İrem Az, Mihrap Aydın, Miray Çakıroğlu, Monica Papi, Nur Alan, Petek Sinem Dulun, Selcan Peksan, Sevinç Çalhanoğlu
Oraya Kendimi Koydum
Belgesel Şiirler
Hazırlayan Asuman Susam
Everest Yayınları

Oraya Kendimi Koydum, Türkiye’de örneğine az rastlanan belgesel şiir türünde, kaynağını çok sayıda kadının sözlü tarih anlatılarından alan 11 şairin kolektif çabasını içeriyor.

“Belgesel şiir (Documentary-Poetics, Docupoetry, Docpo) kavramı bir ışıma, sıçrama olanağı oldu bize. Kamusal olanla özel alanı kesiştiren, buluşturan, her türlü belge, kayıt, duyusal ve görsel malzemeyi de içine alan bir deney alanı. ‘Gerçekliği’ kamusal ve özel olanın kesişim noktasından ‘dolaysız’, ‘yorumsuz’ aktarmayı amaçlayan bir şiir-mekân. Akıp giden zamandan, tarihten an’ları yakalayıp, onları kaybolmaktan kurtarıp kolektif hafızaya emanet ederek. Estetik ilke kadar etik ilkeyi ve kamusal yararı gözeten ses sese sarmaşarak yeni bir dil imkânında buluşmaktı bu.

Duyduk o sesleri, seslerimizi onlara kattık. Hikâyeler hikâyelere karıştı. Bir biz birikti burada. Okundukça sesler seslere… Sürgitsin. Aynı ihtimam.

Bir arada olmanın kolektif gücü ve neşe çoğalsın diye.”

Irene Vallejo
Papirüs
Antik Dünyada Kitapların İcadı
çev. Volkan Ersoy
Bilgi Yayınları
2023
502 s.

Duman, taş, kil, deri, kumaş, ağaç ve ışık...

İlk sayfalar, ilk kitap, ilk kütüphane, ilk kitapçı... ve yazılı sözcüklerin peşinde bugüne kadar uzanan serüven...

Yazılı anlatımın izini süren okurlara yazılmış gelmiş geçmiş tüm kitapların mucizevi hikâyesidir Papirüs. Sözcüklerin uzay-zamanda yolculuk edebilmesi için icat ettiğimiz nesnenin ve neredeyse otuz asırdır onu koruyanların yolculuğuna dair bir anlatı. İskender’in savaşlarından Vezüv’ün patlamasına, Kleopatra’nın saraylarından Hypatia’nın ölümüne, iç savaşta neredeyse yok olan Saraybosna Kütüphanesi’nden her gün binin üzerinde kitap girişi yapılan Oxford Kütüphanesi’nin dehlizlerine… Okuru zaman yolculuğuna çıkaran bu kitap, dünyanın dört bir yanında kitapların doğumuna ve ölümüne tanıklık etmeye çağırıyor. Tüm bu maceranın gerçek kahramanlarıysa tıpkı bizim gibi sıradan okurlar.

Kitapların, kütüphanelerin tarihini günümüz edebiyatıyla paralellikler kurarak aktaran Irene Vallejo'nun akıcı dili, sayfaların kitaplara dönüşmesine ve okumaya duyulan sevgiye dair muhteşem bir atmosfer oluşturuyor.

Tarih ile edebiyatın büyüleyici bir kesişim noktasından ortaya çıkan Papirüs, İspanya'da Ulusal Deneme Ödülü, Eleştirel Göz Ödülü, İspanyol Kitapçılar Birliği Ödülü gibi prestijli ödüllere layık görülen bir eser. Aynı zamanda birçok dile çevrilen bu başyapıt, eleştirmenler ve ünlü yazarlar tarafından da övgüyle karşılandı.

“Vallejo zekice bir karar vererek akademik dil yerine hikâye anlatıcısının sesini seçmiş. Papirüs arka arkaya sıralanmış bilgiler olarak değil bir hikâye gibi okunuyor. Böylece okumayı tutkuyla seven bir okurun, kitaplara övgüsü olan bu büyüleyici deneme daha duygusal, daha açık bir hal almış.”

–Alberto Manguel

“Çok iyi yazılmış bu başyapıtın atmosferi gerçekten hayranlık verici sayfalardan, kitaplara ve okumaya duyulan sevgiden oluşuyor."

–Mario Vargas Llosa

François Georgeon
Rakının Ülkesinde:
Osmanlı İmparatorluğu’ndan Erdoğan Türkiyesi’ne Şarap ve Alkol (14.-21. Yüzyıllar)
çev. Renan Akman
İletişim Yayınları
Mayıs 2023
341 s.

Rakının Ülkesinde –  Osmanlı İmparatorluğu’ndan Erdoğan Türkiyesi’ne Şarap ve Alkol (14.-21. Yüzyıllar) İslâm’la yönetilen bir ülkede alkolün hiçbir şekilde yerinin olmayacağına dair genel kanıyı çürütecek biçimde Osmanlı İmparatorluğu’nda alkolün izini sürüyor. François Georgeon, imparatorluğun farklı yerlerinde alkol üretimini, ulemanın alkole olan tepkisini, Müslümanlar ve gayrimüslimlere verilen farklı serbestileri ve getirilen farklı yasakları, “Müslümanlar arasındaki kural ihlali”nin tarihini mercek altına alıyor. Nicolas Elias ve Jean-François Pérouse tarafından kaleme alınan sonsözdeyse bu tarih günümüze kadar getirilerek, bugünün Türkiyesi’nde devletin alkole olan yaklaşımı gözler önüne seriliyor. Kitap, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye’nin kültürel, siyasi, toplumsal ve dinî tarihine yeni bir perspektif katıyor. Osmanlı’da sultan, ulema ve halkın alkolle ilişkisi üzerine literatürdeki büyük bir eksikliği kapatacak kapsamlı bir çalışma.

“İmparatorlukta alkollü içeceklerin tarihi cemaatler arası temaslar, birey-toplum ilişkileri, toplumsal baskı sorunu ya da İslâm ile devlet arasındaki ilişkiler gibi birbirinden çok farklı konulara ışık tutuyor. [...] bu tarih gözlerimizin önünde yazılmaya devam ediyor. Belgelerin biriktiği bir esnada durum saptaması yapmanın, en iyi kaynaklardan devşirilen bütün yeni malzemelerden yararlanmanın ve yeni araştırma parkurları açmanın zamanıdır.”

– François Georgeon

Adnan Özyalçıner
Toplu Öyküler
Everest Yayınları
Haziran 2023
1192 s.

Panayır (1960) ile başlayan edebiyat yolculuğunda yarım yüzyılı geride bırakan 50 Kuşağı’nın usta kalemi Adnan Özyalçıner’den bir başucu kitabı, değerli bir külliyat... Büyük kentlere sıkışmış “küçük insanlar”ın öyküleriyle insanlık macerasının özüne dokunan Özyalçıner, bireyin, toplumun ve emek dünyasının gerçeğinden uzaklaşmadan, kritik dönemeçlere tanıklık etmiş bir yaşamın edebi izdüşümünü sunuyor. Yazarın bugüne dek yayımlanmış on üç kitabını içeren Toplu Öyküler, aynı kuşaktan Vüs’at O. Bener, Erhan Bener, Fikret Ürgüp ve Ferit Edgü gibi önemli isimlerin külliyatlarıyla birlikte, Everest kitaplığında yerini alıyor.

Cihan Kılıç
Ve Sinem 3
İthaki Yayınları
Haziran 2023
128 s., büyük boy

Hızlı ve kalburüstü yaşam tarzının yanı sıra yüksek bir özgüvene sahip Sinem, vücut geliştirme takıntılı sevgilisi Alper, evlilik hayalleriyle yaşayan ablası Ebru, ayrılık hayalleriyle yaşayan eniştesi Engin, Engin’in işe yaramaz kardeşi Utku ve onun daha da işe yaramaz arkadaşları…

Bir yanda kahramanlarımızın değişen zamana ayak uydurma çabaları, diğer yanda peşlerini bırakmayan geçmişin izleri… Hepsi ve daha fazlası Ve Sinem çizgi öykülerinin üçüncü cildinde.

 
Yazarın Tüm Yazıları
  • Adnan Özyalçıner - Toplu Öyküler
  • Bir Roman Kadar Uzun
  • Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Kadınları: Gündelik Yaşamda Siyaset ve Mücadele
  • Eve Doğru Bir Bakış
  • İşte Geldik
  • Kültür Mirası Yönetimi: Neden ve Nasıl?
  • Oraya Kendimi Koydum
  • papirus
  • Rakının Ülkesinde
  • Ve Sinem 3

Önceki Yazı

HER ŞEY

Zamanın En Kısa Hali:

Olmak ile olanlar arasındaki ilişkinin nedeni olarak hafıza

“Kitap 299 anıdan oluşan parçalı bir sel anlatı. Birbirine eklenerek bir akışı, sürüklenmeyi imkânlı kılan, parçaların akışta ayrıştırılıp çözülemeyeceği, sel gibi giderken dolayında gezinen hatıraları bazen birbiriyle ilişkili, bazen de bağımsız parçalar halinde kendine kata kata ilerleyen bir akışın, selin anlatısı.”

FİGEN ALKAÇ

Sonraki Yazı

ELEŞTİRİ

Dag Solstad’nın Türkçedeki altı romanı üzerine:

Yaşadığı çağın cazibesine kapılanlar

“Solstad'nın başkahramanlarının zihinleri pek dur durak bilmiyor. Hayli kendilerine dönükler ama bu bir körlük değil, içe dönük keskin gözlemleri var. Gelgelelim bunca keskin bakışa rağmen, isteyerek ya da isteksizce maruz kalarak odaklandıkları iç dünyalarındaki her şeyi net biçimde gördükleri de söylenemez.”

BEHÇET ÇELİK
  • P24 Logo
  • Hakkında
  • İletişim
  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram

© Tüm hakları saklıdır.
Designed by Katalist