
Mutfak, hafıza ve otantiğin tutuculuğu
Yemek ve hafıza çalışmaları sadece hatırlama, koruma ve geri getirme üzerine değil, aynı zamanda yaratma, icat etme, sahneleme, hikâyeleştirme ve romantize etme üzerinedir
Yemek ve hafıza çalışmaları sadece hatırlama, koruma ve geri getirme üzerine değil, aynı zamanda yaratma, icat etme, sahneleme, hikâyeleştirme ve romantize etme üzerinedir
Usta yazarların büyük bir “iştahla” betimleyip durdukları tatlar, yemekler ve sofralardan neden haz duyarız? Bu soruya yanıt aramak için edebiyatın "lezzetli" anlatımlarına yakından bakalım...
Mutfak en temelinde kimlikle olan kuvvetli bağı üzerinden politik evrenle ilişkilenir. Bunu hem yerel, ulusal, sınıfsal, cinsel kimliklerle ilişkili olarak, hem de güç ve statünün ifadesi bağlamlarında düşünebiliriz
Her toplumda yemek kültürlerinin oluşmasında temel olarak siyasî, ekonomik, sosyal, dinî şartlar etkili olmuştur. Lezzetin kendi tarihi vardır bu yüzden...
Julia Child'la başlayan yemek programcılığı artık Tasty videolarıyla yeni bir evrede. 50 yıldan uzun süredir hâkim olan geleneksel yemek programcılığını milenyum kuşağının alışkanlıkları değiştirdi
Savaşın erken yıllarında yerinden olmuş bir grup orta gelirli Suriyeli, Fatih, Aksaray ve Beyoğlu'nda açtıkları yemek dükkânları sayesinde İstanbul'a tutundu ve evlerini yeniden kurdu
Kimi zaman unutmak, kimi zaman hatırlamak için kurulan sofralar... Azınlık mutfağını temeline koyan kitaplardan yola çıkarak geçmişe, leziz yemeklere ve olması gereken geleceğe uzandık...
Da Vinci'den Ensor'a, Velázquez'den Van Gogh'a, Duchamp'a sanat tarihinde kendine yer edinmiş pek çok çalışma, beslenme ve beden arasındaki ilişkiyi ideolojik bir biçimde görsel alana taşımıştır...
Eskiden beridir, yemeyi değil ama yapmayı, yaptığımı paylaşmayı seviyorum. Yeni bir dil öğreniyorum ve bu dil bana yepyeni bir düşünme şekli, tazecik cümleler sunuyor...
Ruhun Gıdası Kitaplar, "ısrar ve inatla" inandıkları kitapları basmaya özen gösteriyor. Yayınevinin hikâyesini ve hayatta kalma mücadelesini, kurucusu Güzin Yalın'dan dinledik...
Yasujiro Ozu sadece Japonya'ya değil, tüm dünyaya en zayıf karnından, aileden saldırmaktadır. Bunu da aynı anda birkaç eksende birden ifade eden cümleler, imgeler, dekorlar ve mizansenler sayesinde yapar olmuştur...
Toplumsal bir meselenin peşine hem meslekî hem de şahsî olarak düşen bir kentlinin sağlıklı beslenme yolundaki çabası ve deneyimleri: nihayetinde kişisel olan politiktir...
Günümüzde İstanbul'un özgün mutfağı periferik mutfak özellikleri altında giderek kayboldu. Hâlbuki İstanbul, birçok besin maddesiyle sayısız lezzet yaratmış ve kendine has bir mutfak oluşturmuştu...
Kaybettiğimiz tatları ve renkleri okuyarak tanırız; pişire pişire, aktara aktara, Refik Halid Karay'ın sofrasına misafir ola ola...
Yaşanan yokluğun mutfağı nasıl etkileyip şekillendirdiği, yokluğu çekilen gıdaların yerine ikameleri kullanılarak tasarruf için neler yapıldığı her savaş dönemi önemli bir konu olmuştur...
Gündelik olanın zamanını perdede mükemmelen yeniden yaratır Akerman. Patates soymak, bulaşık yıkamak ya da tabağa yemek koymak, kendi zamanları kadar yer tutarlar perdede...
Cevdet Bey ve Oğulları'ndaki yemek sahneleri, zaman içinde değişse dahi, burjuva ailesinin boğucu sarsılmazlığını yansıtırken, Sessiz Ev'deki sahne ailenin modern zamanlar karşısındaki kırılganlığını anlatır
Günümüz dünyasında herhangi bir şeyin kendisinden ziyade görseli çok daha önem kazandığı için, yemek de bundan nasibini alıyor. Yemek, gösteri toplumunun önemli bir bileşenine dönüşüyor
Zaman içinde mekânsal anlamda yaşanan tüm değişimlerin aksine, mutfaktaki “kullanıcı kadın” rolü varlığını korur ve toplumsal kabuller doğrultusunda mekân ile birlikte yeniden şekillendirilmek istenir...
Bazı yiyecekler kalabalıklara yazgılı. Tek kişilik mutfaklardan, bir başınıza kurduğunuz sofralardan pek haz etmiyorlar