MATMAZEL NORALİYA'NIN KOLTUĞU YETMİŞ YAŞINDA

DOSYA

Matmazel Noraliya'nın Koltuğu yetmiş yaşında

Bu yıl, sadece Matmazel Noraliya’nın Koltuğu’nun yayımlanışının yetmişinci yılı değil, aynı zamanda Peyami Safa’nın doğumunun da yüz yirminci yılı ve yazarın külliyatının okura eksiksiz olarak ulaştırılması çabası da ilerliyor

DOSYA

Kırk yedinci ve ilk roman!

Kendi adıyla yazdığı dokuzuncu, takma adlarını hesaba katacak olursa kırk yedinci romanıdır söz konusu olan. Ve Peyami Safa, Noraliya'dan evvel roman adına layık hiçbir kitap yazmadığını söylemektedir 

DOSYA

Matmazel Noraliya’nın Koltuğu’nda bir çatışma alanı olarak psikanaliz

Yazarın bireyden, bireyin kendiliğinden ve özgürlüğünden yola çıkarak kurgulamayı tercih ettiği haliyle Ferit imandan (doğu) uzaklaştıkça psikanalizin (batı) ideal nesnesi/hastası haline gelir

DOSYA

Ferit’in bilincinde bir gezinti

Romandaki tek hakikat, Ferit’in annesinin ölmüş, babasının Avrupa’ya kaçmış, kız kardeşinin veremle mücadele ediyor oluşu ve Ferit’in fakirliğidir

DOSYA

Matmazel Noraliya'nın Koltuğu'nda modernlik ve mekân üzerine düşünceler

Ferit mekân ve eşyaları değiştirerek, Matmazel Noraliya’nın koltuğunda geçirdiği birkaç dakikada metafizik bir gerçekliğe yaklaşır gibi olur. Ferit’in, bir uçtan diğerine yaşadığı bu salınım, dünya edebiyatında da örnekleri çok olan modernlik eleştirisi külliyatına Peyami Safa’nın katkısıdır

DOSYA

Koltuğun kadın kahramanları

Fatma’nın yanından ayrıldıktan sonra odasında soyunurken babasının söyledikleri aklına gelir. Babasına göre “bazı mendebur istisnalarıyla her kadın mubahtır”