Katilin peşinde,

İstanbul’dan “Sidelya”ya

Sidelya-Yüzen Ada

KAYAHAN DEMİR

Timaş Yayınları
Ağustos 2024
173 sayfa

29 Ağustos 2024

Polisiye-dedektif türünün genç kuşak yazarları arasında en üretken kalemlerin başında gelen Kayahan Demir, yeni kitabı Sidelya-Yüzen Ada’da yepyeni bir karakter, yeni bir kurgu ve genişlettiği “oyun alanıyla” farklı bir serüvene yelken açıyor.

BURAK SOYER

Kayahan Demir kendi kuşağının ve polisiye edebiyatın en üretken yazarlarından biri. Her sene iki kitaptan aşağısı kesmeyen Demir, özellikle “kahramanı” şifrebilimci Milas Ulukan’ın serüvenlerini İstanbul tarihinin özelinde yoğurup birleştirerek anlattığı kitaplarının her birine ayrı özeni gösterir. Polisiyeyi tarihle sentezler ve ve o tarihin içinde saklı bulunan gizemi çözerkende başka bir kurgu yaratıp okuru da oyuna dahil eder. Böylece çift yönden ilerleyen bir hikâyeyle bizi baş başa bırakır. Tıpkı Genç Timaş Yayınları’ndan çıkan son kitabı Sidelya-Yüzen Ada’da olduğu gibi. Ancak Sidelya-Yüzen Ada’nın Kayahan Demir külliyatında farklı bir yerde durduğunu belirtmekte fayda var. Zira Demir’in son kitabında artık “aşama kaydettiğini” söylemek mümkün. Ama önce kitabın konusuna bakalım…

Abdülhamit’in İstanbul’da asayişi sağlamak için kurdurduğu hafiye teşkilatının acar muhafızı Demirbey, kontrolü altında olan Pera’da kanun dışı işlerle uğraşan kişilere göz açtırmamasıyla nam salmış bir muhafızdır. “Pera Muhafızı” olarak da bilinen Demirbey görevine, içinde bulunduğu teşkilata, devletine ve adalete sıkı sıkıya bağlı, tam görev adamıdır. Ancak ailesini küçük yaşta Kasımpaşa yangınında kaybeden Demirbey bunun travmasını hâlâ üzerinden atamadığı için kâbuslar görmekte, ara ara kafası bu olaya gidip gelmektedir. Ama tüm bu ruhsal gelgitlerine rağmen ters giden en ufak bir olaya hızlıca el atıp sonuca ulaşır, suçlu kimse yakalar ve adalete teslim eder.

“Pera Muhafızı Demirbey öldürüldü”

Yine kâbuslarla dolu bir gecenin sabahında, Pera Muhafızı Demirbey’in, yani kendisinin öldürüldüğünü yazan gazeteyi satan küçük çocuğun bağırışıyla uyanır. İlk başta ne olduğu tam anlayamasa da, Demirbey’in sokaktaki gözü kulağı olan teşkilat mensubu gazeteci, çocuktan gazeteyi alarak işin aslını astarını öğrenir. Hesapta kendisi öldürülmüştür ve gazetede de iki gün sonrası için yine kendisiyle ilgili bir ölüm ilanı yer almaktadır. Önce çocuğa sakat bir durum olup olmadığını sorar. Asayişin berkemal olduğunu öğrenince gazeteyi tekrar gözden geçirir ve haberi yaptıran kişinin kendisini bir düelloya davet ettiğini anlar. Demirbey bu durumu gayet olağan karşılar, çünkü Pera’yı “dirlik ve düzene” sokan Demirbey’in düşmanı çoktur ve kimse onu alelade punduna getiremediği için çareyi düelloya çağırmakta bulur. Demirbey haberin deli saçması olduğunu anlayıp bir kenara bıraktıktan sonra karakola gider. Mesai arkadaşları da durumdan haberdardır, ancak onlar da Demirbey’le aynı fikirdedir. Haberi Demirbey’i düelloya çağırmaya çalışan zırdelinin biri yaptırmıştır ve onun gözünü korkutmak istemektedir. Ama yine de mesai arkadaşları Demirbey’i dikkatli olması konusunda uyarır.

“Müstakbel” katille karşılaşma

Aynı gün, İstanbul’un meşhur isimlerinden Mizzi Markiz, Büyükada’daki köşkünde bir iftar yemeği vermektedir. Demirbey teşkilattaki kadın görevlilerden Mihriban Sultan ve Şehzade Agâh Efendi ve diğer teşkilat ekibi bu davete icabet amacıyla Büyükada’ya giderler. Bir tek kuş sütünün eksik olduğu sofranın ana gündem maddesi Demirbey’in gazetelerde yazan ölüm haberidir. Mizzi Markiz de dahil olmak üzere herkes Demirbey’e dikkatli olmasını söyler, ancak Demirbey hâlâ bunun bir göz korkutma işi olduğundan emindir. İftar bitince konuklar yavaş yavaş adadan ayrılmaya başlar. Gecenin bir yarısı kendini evi gibi gördüğü Pera’ya atan Demirbey’in önünü yabancı birisi keser. Demirbey hemen duruma ayıkır. Bir karaltının içinden kendine posta koyan kişi, gazetedeki haberleri yaptıran kişidir...

Kayahan Demir

Ne olup bittiğini anlamaya çalışan Demirbey tam revolverine elini attığı sırada göğsünde bir sıcaklık hisseder. Ve gözleri yavaş yavaş kapanıp kâbusların hükmettiği anlardan birine doğru dalar. Kendine geldiğinde tüm hafiye teşkilatı ekibi onun başında beklemektedir. Artık iş ciddiye binmiştir ve ekip bu gizemli kişinin kim olduğunu bulmak için kolları sıvar. Ancak ekip tam bu mesele üzerine yoğunlaşmışken Galata Kulesi’nde bir ceset bulunduğu haberi gelir. Demirbey ve arkadaşları yeni bir maceranın kendilerini beklediğinden habersiz, olay yerine intikal ederler.

Geçmiş Demirbey’i çağırıyor

Maktul de tıpkı Demirbey gibi bıçaklanmıştır. Üzerine Demirbey’in köstekli saatinin aynısından, yanına da bir mektup bırakılmıştır. Mektupta dile gelen Galata Kulesi büyük aşkını anlatmaktadır. Hafiye teşkilatı Galata Kulesi’nin kime âşık olabileceği üzerine kafa yorarken, bulgular Üsküdar’daki bir camiyi işaret etmektedir. Hemen karşı kıyıya geçen ekip caminin bulunduğu yerden Galata Kulesi’ni gözlerken Demirbey mektuptaki detayları zihninde tekrar bir araya getirdiğinde Galata Kulesi’nin aşkının Kız Kulesi olduğu sonucuna varır. Kız Kulesi’ne vardıklarında katil çoktan işini bitirmiş, tıpkı Galata Kulesi’ndeki gibi de izler bırakmıştır. Kız Kulesi’ndeki cinayette, katilin bıraktığı mektupta bu kez Kız Kulesi, Galata Kulesi’ne olan aşkını ilan etmektedir ve mektupta Sidelya adında bir yerden bahsedilmektedir. Demirbey bütün delilleri, kanıtları toparlayınca bu cinayetlerin, gazetedeki ilanın kendi geçmişiyle ilgili olduğunu anlar. Geçmişi onu çağırıp olan bitenle yüzleştirmek istemektedir. Demirbey de bunu gerçekleştirmek için beklenmedik bir yolculuğa çıkar.

Kayahan Demir, Sidelya-Yüzen Ada’da baştan aşağı yepyeni bir karakter olan Demirbey’le karşımıza çıkıyor. Her zaman olduğu gibi tarihin nimetlerinden sonuna kadar faydalanıp kitabın gizemine bu sırlarla vâkıf olunması için yol gösterirken, kahramanı Demirbey’in haleti ruhiyesi üzerinde daha fazla durarak sadece olaya değil, karakterin iç dünyasına da “erişim” sağlıyor ve böylece oyun alanını genişletiyor. İstanbul’un tarihinden başlayıp (neresi olduğu kitapta kalsın) Sidelya’ya uzanan bu gizem dolu romanda Kayahan Demir kendi sınırlarının da dışına çıkarak yeni bir maceraya yelken açıyor.