Bildiğimiz polisiyelerin dışında:

Kötü Adamlar

Kötü Adamlar

JULIE MAE COHEN

Eksik Parça Yayınları
Temmuz 2024
288 sayfa

çev. Duygu Yazıcı

5 Eylül 2024

NİLGÜN ÇELİK

Kötü Adamlar, Eksik Parça Yayınları’ndan Duygu Yazıcı çevirisiyle okurlarına sunuldu. Julie Mae Cohen’in kaleme aldığı eser yazarın hem edebi duruşunu destekliyor hem de okuru bildiğimiz polisiyelerin dışına çıkarıyor.

Ülkemizde polisiye roman Ahmet Mithat Efendi’nin Esrar-ı Cinayat’i ile başlamıştı; dünya edebiyatında da Edgar Allan Poe’nun Morg Sokağı Cinayeti, Çalınan Mektup ve Marie Roget’nin Esrarı adlı romanlarıyla… Zamanla polisiye kurgu hayli değişti, gelişti ve çeşitlendi.Genel hatlarında bir değişiklik yok gibi düşünülse de, cinayet romanlarının alt katmanlarının daha çok işlenir hale geldiği kanısındayım. Dünya değiştikçe, edebiyat geliştikçe polisiye romanlarda suçun sebepleriyle suçlunun psikolojisi daha ilgi çeker oldu.

Kötü Adamlar bu anlamda hayli sürükleyici, heyecanlı ve sevimli. Gerilim zaman zaman yükselse de arada gülümseten, düşündüren bir kurgu. Eseri bu anlamda okumak ve incelemek hayli zevkli oldu benim için:

Yazar eserin ilk sayfalarında katilin kim olduğunu okurundan saklamaz. Gencecik hatta çocuk denecek yaşta bir kızdır. Saffy Huntley Oliver. Olaylar Saffy’nin etrafında şekillenir. Onun başlangıçta –çocuk yaşta– katil olması elbette kendini savunma refleksidir. Ancak bütün yaşamına kişilik/karakter olarak dönüştüğünde neler olabilir? Bu zamana kadar polisiye romanların birinci özelliği olayı kimin ve neden işlendiği gizemi yani bilinen kurgu teorileri altüst olur Kötü Adamlar’da.

Çocukluk travması, üvey babası tarafından yapılan istismar genç bir kadını feminist bir katil yapmıştır. Saffy güçsüz kadınların yanındadır ve gözünü kırpmadan, bir iz bırakmadan cinayetlerini işler. Ancak Cohen kurgusunu bu düzeyde sığ bırakmaz. Zekice kurguladığı eserini sayfalar ilerledikçe katman katman yükseltir. Kendine “seri katil” denmesini isteyen yeni katillerle pusuda bekleyen psikopatlar da vardır. Akılcı yöntemlerle ilerleyen her bir katmanda şaşırmamak, olayın geri planını merak etmemek elbette mümkün olmayacaktır okur için. Polisiye romanın özelliği olan toplumsal sorunlar alanı bu bahsettiğim katmanlardan biridir kuşkusuz. Ancak yazar toplumsal sorunlarla kahramanın benlik sorunlarını aynı paralelde yürütmekte ustadır. Diğer başkahraman kokuya duyarlı, kırılgan Jonathan Desrosiers bir gazeteci ve yazardır. Yaptığı radyo programları onu bir dönem adalet timsali yapmışken, bir dönem bambaşka bir sona götürür. İşte tam burada kurgu zenginleşir, iki kahramanın yolları kesişir. Gelişen olaylarda hem toplumsal hem de bireysel çıkmazlara dikkat çeken yazar seri cinayetlerin sebep ve sonuçlarına okuru götürür. Tabii ki gizem ve heyecandan bir şey eksiltmeden. Şimdilik platonik bir aşk da vardır elbette bu vahşetin içinde. Sürükleyici bir roman olan Kötü Adamlar’da polisiye romanın çok boyutlu özelliğini, suçlu profillerinin analizlerini görmek mümkün.

Julie Mae Cohen

Romanın bir diğer özelliği ise anlatıcının öteki polisiye romanlarındaki sadece ben-anlatıcı ya da sadece tanrı-anlatıcısı olmayışıdır. Kahraman hem duygusal bir feminist hem de bir daha asla görmeyeceği bir kadına yardım etmek için cinayet işlemekten korkmayan bir seri katil; esere psiko-anlatının karakteristik özelliğini veren şey de, sevimli, bakımlı ve seksi kahramanın, olayları ara bölümlerde ben diliyle ve kendi gözüyle anlatması, ruhsal düşünce ve duygu değişimlerini en ince ayrıntıyla aktarmasıdır. Genellikle aktif anlatıcıda çok fazla olay ve kahramana yer verilirken psiko-anlatı tekniğinde çok olay ve kahramana yer verilmez. Ancak Kötü Adamlar bana kalırsa bu anlamda her iki kategoriye de girmekte.

Kahramanın bu psiko-anlatı bölümlerinde psikolojiyle, kadın sorunlarıyla, çaresiz olanlarla ilgilenen zeki bir psikolog gibi davrandığını görmek mümkün.

Herakleitos, “Çelişki her şeyin hem kralı hem de babasıdır” der. Kötü Adamlar’ın kahramanı Saffy tam da budur. Çelişkili bir kişiliktir ama istediği her şeyi elde eder.

Bir polisiyede her adımda feminizmin izlerini görmek hayli ilginç! Eseri ilginç ve sürükleyici yapan, bir nefeste okunmasını sağlayan da budur: “Feminizmi kadınlar için kapı açmak gibi şeylere indirgeyenler sadece internetteki ukala erkeklerdir. Ve onlar acı içinde ölmeli.” (s. 235)

Polisiye sevenlerin, psikolojiye ilgi duyanların ya da bir nefeste bir kitap okumak istiyorum diyenlerin kitabı bence Kötü Adamlar.