21 Mart 2024
Mathieu Grousson fizik doktoru ve yaklaşık on beş yıldır bilim gazeteciliği yapıyor. Uzun yıllar aylık bilimsel Pour la Science dergisinin editörlüğünü yapmış. Eureka, Science et vie ve Journal du CNRS’ye düzenli olarak yazıyor. Mathieu Grousson ayrıca gençlere yönelik kitaplar yazıyor. Bizim dikkatimizi de tam bu noktada çekiyor. Çünkü elimizde onun yazdığı, Sibylle Ristroph’un çizdiği, Desen Yayınları tarafından yayınlanan İlk Çizgi Romanım serisinden dört kitap var.
Serinin öncelikli amacı –adından anlaşılacağı üzere– ilkokul çağındaki çocukları çizgi roman sanatına yakınlaştırmak. Bu nedenle her kitabın giriş bölümünde yönergeler aracılığıyla bir çizgi romanın nasıl okunması gerektiği, “panel”, “balon”, “yansıma sözcükler” gibi çizgi romanı oluşturan temel öğeler anlatılıyor okuyucusuna.
Peki ne anlatıyor bu kitaplar? Dünyanın farklı yerlerinden gelen öğrencilere kucak açan Birlikte Yaşam Okulu’nda geçen günleri anlatıyor. Okul, içinde pek çok hayvanın, ağaçların ve bostanların olduğu geniş bir alanda yer alıyor ve öğrenciler derslerin yanı sıra doğayla uyumlu yaşam pratikleri de ediniyorlar burada. Seri okuyucusunu çizgi romanın büyülü dünyasına olduğu kadar doğayı anlamaya, gözlemlemeye ve tüm canlılarla bir arada yaşamanın zenginliğini keşfetmeye de davet ediyor böylece.
Şimdilik dört kitap Türkçeleştirilmiş; Okulda Bebek Var, Civciv Çıkacak Kuş Çıkacak, Alin Futbol Oynuyor ve Yeni Bir Arkadaş. Okulda Bebek Var tohumun tılsımını anlatıyor. Öğretmenlerinin yeni doğan bebeğiyle bir kestanenin ağaca evrilmesi sürecinin benzerliğine dikkat çekiyor. Civciv Çıkacak Kuş Çıkacak okuldaki pasta atölyesinden kümese uzanıyor ve aslında yine bir canlının –tavuk– doğum süreci üzerine düşündürüyor okuyucusunu. Alin Futbol Oynuyor isminde saklı tutuyor derdini; tahmin edebileceğiniz gibi cinsiyet eşitliğine vurgu yapıyor. Yeni Bir Arkadaş’ta ise bostana gidiyor çocuklar ve şehirden gelen yeni arkadaşa toprakla çalışmanın, bir sebze dikmenin inceliklerini anlatıyorlar.
Çocukların çizgi romanı erken yaşta yaşamlarının içine almasını amaçlayan serinin gerek anlattığı konular gerekse çizimlerle bunu başarabileceğini söylemek yanlış olmaz. Karakterlerin sevimliliği ve sayfalardan bize yansıyan okul ortamının canlılığıyla illüstratör Sibylle Ristroph’un bu başarıda payı elbette büyük. Bir biliminsanıyla bir sanatçının işbirliği fikri tek başına bile heyecan verici zaten. Öte yandan bu kitapların çocuklara tatlı öyküler anlatan, edebi kitaplar olmadığını da söyleyelim.
Bir çizgi roman evet, ama bir bilim insanının elinden çıkmış, bolca bilgi içeren eğitim kitapları diğer yandan. Girişte çizgi romanı anlatırken, sonunda her kitapta geçen olay örgüsü çevresinde sözlüklerle, mini testlerle verdiği bilgiyi pekiştiriyor. Çocukları ekoloji alanına çekmeye, yaşadığımız dünyaya başka bir gözle bakmaya özendirmeye çalışıyor. Anlattığı sıkıcı olmayan hikâyelerle bunu yapabiliyorken arkasına mini de olsa “test”ler girmeseydi daha çekici olabilirdi bence. Çünkü çocuklar ekoloji kavramına o kadar yakın, meseleye karşı o kadar meraklılar ki, bu kadar etkili çizimlerle iyi anlatılmış bir hikâye onlara yeter de artar bile…