SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ: ROMAN VE OYUN

SİNEMA-TİYATRO-TV

Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü icra ve irca etmek

“Serdar Biliş, romanı oyuna uyarlarken edebi metni tiyatro ve sinema mecralarına tercüme etmekle kalmıyor, aynı zamanda metni, Tanpınar’ın zihnindeki ilk forma, teatral olana irca ediyor. Bir eser, sayısız dolayımdan geçerek başlangıç fikrine yeniden temas ediyor.”

SİNEMA-TİYATRO-TV

Saatleri Ayarlama Enstitüsü sahnede!

Menhus ile Mübarek arasında bir karakter karnavalı

“Bu metin belki de asıl gücünü tam olarak 'aktarılamaz' oluşundan alıyordu. Yıllarca bunu söylediler, bunu belledik. Fakat biri Tanpınar’ın kelimelerine sadık kalarak 'hadise'ler, 'hülasa'lar ve 'behemehal'lerle metni yeniden inşa edip sahneye koyuverdi işte! Romandan üretilen bu kolaj-metin, sahnedeki gücünü yaratılan karakterlerin birbiriyle karşılaşmasından alıyordu hiç şüphesiz.”

KRİTİK

SAE ve teatrallik üzerine yazımı gecikmiş düşünceler:

“Saatleri Ayarlama Enstitüsü rolünü yapmıştı...”

“Romanda farklı tarihsel dönemler, sosyal yapılar, kültürel değerler, zihniyetler, farklı teatrallik biçimleriyle temsil edilir. Karakterler, topluluklar, mekânlar ve kurumsal organizasyonlar aracılığıyla, toplumun modernleşme öncesi ve sonrasına dair deneyiminin hakikat-yanılsama ekseninde tartışılması, bu unsurların barındırdığı farklı teatrallik biçimlerinin sergilenmesiyle mümkün olur.”

SİNEMA-TİYATRO-TV

Saatleri Uyarlama Enstitüsü

“Eğer Hayri İrdal bir paranoyak şizofren değilse (tüm Enstitü, İspiritizma ve Psikanaliz Cemiyetleri ve tabii Halit Ayarcı onun hayalî karakterleri filan değilse) tek kişilik oyun çok tehlikeli bir sonucu ortaya çıkartıyor. Aslında Hayri İrdal şerbetçiotu elması sanrısında mecburen yattığı hastanede, hayalî karakterler uyduran bir hasta olmasın?”