BİLGE KARASU

KRİTİK

Sekiz yazar

“...Karasu tek bir 'eyleyen' olarak yazarı dörde bölmüş, yetmemiş ilk yazarı ikiye, ikincisini üçe, üçüncüsünü yine ikiye bölmüş, dört tek kalmış; böylece ortaya, kutu kutu içine yerleştirilmiş sekiz yazarlık bir düzen çıkmış. Yazma işinin, yürüyüp giden, çizgisel bir anlatıyla değil, matruşka yazarlarla kutu kutu içinde anlatılabilecek bir iş olduğunu söyler gibi Karasu.”

DENEME

‘Bir picama lastiği’nin ucunda…

“Kılavuz’u biraz Bilge Karasu’nun ‘vasiyet’i olarak okuma eğilimindeyim. Son romanı, son ‘romans’ı da aynı zamanda.”

DENEME

Bilge baykuş, alık balık, sanan insan

“Karasu’nun KB’de yaptığına salt ‘hikâye etmek’ de diyemeyiz, ‘fikir bildirmek’ de. Büfenin önünde çekilmiş olan fotoğrafa ve Lascaux’daki resimlere bakan, oralardaki yaşam dünyalarını algılamaya çalışan anlatıcı için benzersiz, yepyeni bir dil yapıyor. Onun kendi anlamlandırma sürecine de yer veriyor. Üç sesli, tek dilde söylenen bir metin bu.”

DENEME

“Hepimiz deniyoruz”:

Bilge Karasu’nun yazma kuramı

“Yazar yazmak için uğraşmışsa, okur da okumak için uğraşacaktır. Karasu, yazdıklarının 'okunmaz' tarafının farkındaydı, ama bunun yazmanın ta kendisi olduğunun da. Okur her zaman yazıya eklemlenen ve yazıyla dönüştürendir, ama bunun için ilk olarak yazarın dönüşmesi gerekir.”

EVVEL ZAMAN

Gün güne benzer mi ki?

Fatih Altuğ: “Bilge Karasu’nun 1982 yılında Gösteri dergisinde çıkan yazısı, 'hazırlık kimyaları', 'havalandırmaları' ve başka esinleriyle günümüzün dikkat dağınıklığı, odaklanma güçlüğü, yetiştirememe kaygısı, sosyal medya tasallutuyla alacalanmış yazma pratiklerine de kılavuzluk ve refakat edecektir umarım.”

DENEME

Bilge Karasu’nun kozmik kedileri

“Karasu metinlerinde ışık veya zemin koşullarının anlatıyı mümkün kılması gibi, kediler de neyi ifade ettiği belli olmayan hikâyelerle yazıya karışırlar... Bu metinlerde herhangi bir varlığın bir başkasıyla karşılaşması ve diğerine dönük ihtimamı genelde iki tarafa da iyi gelmez. Kedi ve insan arasındaki ilişki biraz istisnaidir.”

KRİTİK

Bilge Karasu’nun “Geceden Geceye Arabayı Kaçıran Adam”ında

Bitimsiz umudun paradoksları

“Çelişki ve muğlaklığın hissedildiği anda, bu anlamsızlığın anlatıcı-karakterce oyuna çevrilmesi, metnin ütopik gündüz düşleri ve arzu edimiyle ilintisini ifşa eden kırılma ânına götürür bizi. Çirkin olana ve kötücül gerçeğe ket vurulan duygular evreninde düşsel bir yeni-gerçeklik yaratmak, umudun sürekliliğinden haz almayı kolaylaştırır.”

KRİTİK

Uyutmayan gece, kurtarmayan yazı

“Her şeyin yolundan çıktığı bir metin Gece. Yazı karmaşık, çünkü çağ karmaşık. Herkesin bastırıldığı sıkıyönetim döneminde yazı da çatışmalı. Dipnotlara başka seslerin girmesi, benlerin çoğalması ya da kimin kim olduğunun belli olmaması, dilin eksiltili olması ve metinde boşlukların yer alması biraz da bundan. Karanlığın romana sızmasından.”

EVVEL ZAMAN

Karasu ile iki söyleşi

1971'de Sait Faik Hikâye Armağanı dolayısıyla Yeni Gazete'de Karasu ile yapılan söyleşiye ek olarak 1990'da Argos dergisinde yayımlanan, Asuman Suner'in yazarla uzun söyleşisini de Evvel zaman köşesinde tekrar yayımlıyoruz...

HER ŞEY

Bilge Karasu sergisi ve külliyata kattıkları

Serdar Soydan'ın Bilge Karasu sergisi sayesinde Ulus gazetesi arşivlerinde bulduğu, 1958 yılında Karasu ile "Dil Yargıcı" mahlaslı bir köşe yazarı arasındaki öz Türkçeye dair bir tartışma...

DENEME

Karasu edebiyatında dilden tene cinsellik

“Cinsellik, Karasu edebiyatında bir duyumsallık bağlamı içinde yaşanır. Duyumsallık özel bir dildir: İlişkinin dilidir; coşkunun, heyecanın, umudun ve tutkunun dilidir. Söze dökül(e)meyen duyguların tene ulaşımını yaşamak (ve anlatmak) için yaratılmış bir dildir.”

EVVEL ZAMAN

Üslûplar üzerine

Bilge Karasu'nun Forum dergisinde 15 Şubat 1955'te G.A. imzasıyla yazdığı bu eleştiri, üç filme dair: Roma Tatili, Hoffman'ın Masalları, Kanada'da Ulaşım. Forum dergilerini tarayarak yazıyı bulan Serdar Soydan'a teşekkür ederiz. 

EVVEL ZAMAN

Bilge Karasu'dan birkaç sergi yazısı

Bilge Karasu'nun 1950'lerde Forum dergisine yazdığı sergi tanıtımları ile resim ve heykel eleştirilerinden birkaçını sunuyoruz...